Kırıldı göğün rengi, parçalarıyla yere serildi her can parçaları canına canan eyledi bir parça vardı ki göğün temsilcisiydi göğsüme batırdım, kanlar yağmur tadında yağdı damlalar değdiğinde canıma, canım can oldu yaralarıma serzenişle başımı göğe kaldırdım, beyaz ışık huzmesi içime düştü yara olan canımdan, kurumuş yapraklar saçıldı mevsimler isimlerini sessizliğe haykırıyordu bir ses duydum ki göğün adı, göğsüme indi İman! güzeldi gözleri, adına beslenen türkülerle birlikte bir iç…
Duygular insanların istekleri dışında gerçekleştiği vakit, vakitsiz bir tat damaklarına takılı kalır ve bunu devamlı isteme telaşına düşerler. Bu güzel kısmıdır; insan burada insan kalabilmeyi ayakta tutmuş demektir. Biraz daha açacak olursak, duygular insanların yaşamına yön vermekten ziyade yön kazanmalarına sebebiyet verir. Bunu şöyle açıklamakta fayda vardır; insan sevgiye özlem duyduğunda buna ulaşmak için devamlı atılımlarda bulunur ve her defasında yakalamaya ramak kaldığı an kaybeder. Zamanla kişi bu duyguya düşm…
Fotoğrafın alındığı profil Birisinin; '' Gökyüzünde beliren bulutların aldığı şekiller yeryüzünde bulunup sonrasında yok olanları gösteriyor'' dediğini hatırlıyorum. Ne güzel bir düşünceydi. Gördüğümüz, görmediğimiz her şeyin zamanla yok olduğu yerin sahnesinde büyük resimler halinde sunulmasına karşılık birçoğumuz habersiziz. Başımıza ağır gelen dünyevi şeylerden ötürü kaldırıp şöyle göğe bakamıyoruz. …
Fotoğrafın alındığı profil Ne anlamamız lazım, Ne yaşamamız lazım Ne görmemiz, Ne hissetmemiz gerekiyor? Kimdir, bize bunu yapanlar, Kimdir, bize bizi hasım edenler Kim, kimdedir söyleyecek var mı? Baktığımız yer gaflet, Yaklaştığımız yer tarumar, Sarıldığımız yer parçalanmış Oturduğumuz yer tuzak Bir sabah uyandım ve günü selamladım Sonra uğultular yükseldi ve bir canın sesini duydum Dönüp bakamadım, Koşup yardıma gidemedim Bir ağırlık oturdu üzerime Yer yarıldı içine düştüm Gözlerime kızgın mil çekildi Söz edemedim, Kelimeler lal oldu D…
güne uyandım, güneş gökyüzünde, kahırlar gönüllerde, saatlik dilime sıkışmış haberler günümüzü mahvedecek şeylerden söz edecekler savaşlar, cinayetler intiharlar ölenler öldüğüyle kalacak, sağ kalanlar, ölüm yolları arayacaklar bir şükrün içinde saklıdır hayatın reçetesi bilsek de zor gelir yüreğimize merhem çalınması engeli olmayan yollar, hedeflerdir sığ düşünceye hapsolmuş hayaller uzun yollardan korkarlar bir köşeye sinmek gibidir, hayattan ürkmek. beni benden başka kim anlayabilir, ne di…
Ana rahminden dünyaya düştüğünde önce bir ağladı sonra temizlendi, gözleri açıldı annesinin kokusuna alıştı anne gözünde sakınmaya baba canından öte görmeye başladı Minik hali sevdiklerinin yüreğine aşılandı damla damla büyüyen gülümsemesi bir okyanus oldu canına hüzün çöktüğünde, bir küçük canın, büyük okyanusuna daldılar hüzünleri, küçük narin dokunuşların arasında kayboldu ne zaman yanına varsalar bu küçük okyanusun arayışlara girmediler, büyük mutlulukların anlamları da büyüktür, nedir bu el kadar mutluluğu büyük gösterenler? kaşlarını çat…
Gün bitmiyor ki rezilliğin timsali olan olaylar eksik olmasın gündemden. Yaşanan rezillikleri ve insanı hayattan soğutan olayları bir sonuca ulaştırmaya çalışmaya fırsatımız olmadan başka sorunların meydana çıkmasını kayıtsızca karşılıyoruz. Haliyle, dışarıdan coğrafyamızı ziyarete gelenler insanların güler yüzlü olduklarını, sıcak ve merhamet besleyici yanlarımızdan söz ederler; amenna insanlık yönünden en vicdanlı toplum olduğumuz bir gerçektir. Fakat içinde bulunduğumuz ve insani yönden değerli gördüğümüz kültürlerimizi, neşemizi, huzurumu…