Deneyim
Temelin özü olan sağlamlık, kişinin iradesine sarılmasıyla gerçekleşir. Bu da iradenin saf ve öz haliyle bütünleşmesiyle mümkündür.
Günümüzde kazanımlara da deneyim denilmektedir. Deneyimlerin sonu, sevgi ya da huzurla iniltili olmamalıdır. Deneyim kavgayla, kaosla ve sarsıntıyla elde edilir.
Biz insan evladı olarak, yaşamımızı bir temel üzerine kurmuş bulunuyoruz. Genel manada herkes aynı olmasa da ağırlık ve çoğunluk olarak o yoldayız; sözünü ettiğimiz temel ise '' istemek ''
Her şeyi istiyoruz. Çok hızlı tüketim içerisindeyiz. İnsan evladı temelini bu yönün getirdiği isteklerle doldurması olağandır.
Deneyim; bir şeyi elde etmekle ya da ona ulaşmakla tanımlamaya çalıştığımızda zayıflıkların peşi sıra temellere dökülmesine kayıtsız kalmamıza sebebiyet veririz. Şöyle ki bir şeyleri elde ettiğimizde sevinir ya da mutlu oluruz. Bu da temelin gevşek olmasına vesiledir. Zira mutluluk ya da sevgi halinde olanlar sabit bir yerde duramayacaklarından dolayı ilkbahar çiçekleri gibi açılmayı ve etrafa kokularını saçmayı isteyeceklerdir. Haliyle temellerin sarsıntıya gebe olacağını akıllardan çıkarmamak gerekir.
Deneyimlerin saf özüne ulaşanların inşa ettiği temellere baktığımızda sağlamlıkları göze çarpmaktadır. Deneyim, insanı da güçlü ve sağlam bir irade pozisyonu içerisinde tutmaktadır. İnsan, özü gereği sağlam durmak zorundadır.
Deneyim kelimesinin önüne veya arkasına bir duygunun adını vererek dillendirmekte mümkündür ancak bu tanımla genelde tarumar edilmesini mümkün kılmaktadır. Nihayetinde deneyim, kendi başına bir eylemdir.
Ardına, önüne isimler koyarak seslendirmek, bir manaya evirmeye çalışmak; kişinin kendi benliklerini ulaşmayı istediği '' deneyim '' tecrübesini itibarsızlaştıracaktır. Kişiler temelin sağlamlığını oluşturan bu saf güçten mahrum kalarak yaşamlarını sürdürürler.
O yüzdendir herkesin alemlerinde büyük yıkıntıların olması ve yine bazılarının alemlerinde tozun dumanların arşa yükselmesi... Deneyim, kişileri hüzünlü ya da düşündürücü bir yolun müdavimi eyler. İnsan evladı olarak yaşamın sunduğu iyi, kötü her kalıba mana, her duyguya bir fiske vurma isteğinde olmamızdan kaynaklı olarak zamansız bir yaşamın telaşları içerisinde kalmamızdan dolayıdır.
Deneyim sınavına girdiğimizde ve bu sınavdan elde ettiğimizle yola koyulduğumuzda, karşılaşacağımız şeylerin neler olabileceğine zihnimizde oynatarak çıkar yol bulmaya çalışırız. Nelerle karşılaşacağımızı bilmeden ilerlemek en nihayetinde boş bir çaba gibi görünse de bilinmelidir ki biz yaşamasak da bir yerlerde düşüncelerimize davet ettiğimiz hadiseler başka birilerinin hayatlarında karşılarına çıkmaktadır...
Bunu anlamak deneyim gerektirir..
1 Yorum:
Biraz gecikmiş bir yorum olacak belki ancak aklımıza takılanları paylaşmak gerek diye düşünüldüğünde yazmak istedim.
İlk paragrafta "Deneyimler kayıpların oluşturduğu yıkıntlarla meydana gelir." deniyor. Acaba sadece kayıplarımız mı bize deneyim kazandırır?
Bazen bir kazanç veya mutluluk sonucunda da deneyim kazanabilir insan. Hayat kimi insan için bir "sınama-yanılmadır."
Düşündüren bir yazıydı.
Teşekkürler.
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa