23 Kasım 2023 Perşembe

Dil, gönlü yüzdüren gemidir.

Kabul edemediğim şeylerden bir tanesi de '' İngilizcenin '' zorlu dil olarak kabul gösterilmeye çalışıyor olmasıdır. Bizler kendi anadilimizin derinliğinde kaybolmayı bir lüks ve gereksinim görmemiz gerekirken, dilimizin resmiyetini göz ardı ederek başka ülkenin anadilini kendi has ve öz dilimizin önüne koyularak biat edilmesi sağlanmaktadır. İnsan, anadiliyle insandır. Başka milletlerin dilinin bilmesi bir başka insan olmasına vesile olabilir fakat özünü ve hassasiyetini bilmediği anadilinin ötesinde benimsediği hangi dil olursa olsun yarım insandır benim gözümde.

İnsan önemiyle birlikte değerine bağlı kaldığı sürece dilinin yaşamasına vesile olur. Fakat günümüz dünyasında sanki ayıplanan bir durum vaziyetindedir. İngilizcenin bir yaşam stili olduğunu ve bu dilin uzağında kalanların '' hayat '' serüveninden kopuk kalacağını ima eden söylemlere maruz kalınmaktır. 

Yurdun dört bir yanından akın edenler ne hikmetse '' TÜRKÇE '' dilini bilmeyen kesimlerdir. Bu kimseler TÜRKÇE'NİN belli başlı kelimelerini öğrenip gerisin geri kendi anadillerine sarılarak yaşamlarını sürdürmekteler. 

Bir örnek verecek olursam, 10 yıl içerisinde İstanbul'da Türk nüfusu hızla düşecek ve yerini yabancı insanlar ve onların dilleri alacaktır. İnsanlarımızın öncelikle kendi diline sahip çıkmanın yegane bir gerçek ve değer olduğunu kavraması gerekmektedir.  İnsanların aç gözlü ve para göz olmaları anadillerinin değersiz bırakmalarına sebebiyet vermelerinin başını çekmektedir. Farkında olmadan Türkçemizin vatan toprağımızda çoraklaşmaya yüz tutması içten bile değildir. 

10 yıldır 30 dakikayı geçmemiştir televizyon karşısında bulunmam ama gelin görün ki bununla övünmek bir tarafa dursun, küçük ekranların içerisindeki aplikasyonların maruz bıraktığı '' reklam '' girdabı bize kendi dilimize vurulan hançeri ve darbeyi göstermektedir. Fakat insanlar bunu görmek yerine '' devrim ve gelecek '' sözcüklerinin ağdalı anlamlarına kendilerini kaptırdıklarından işin iç meselesinin nelere maruz bırakacağını düşünememekteler. Farkına vardığımızda acısı çok sancılı bir yarayla hayat süreceğiz

Bir başka ülkenin dilinin öğrenilmesi tercih olması gerekirken adeta zorunlu hale getirilmektedir. Bununla da kalmıyor, kendi anadilinin değerinden koparılmayı '' olması gereken '' olarak insanlara enjekte ediyorlar. 

Biraz olayların dışına çıktığımızda topların, tüfeklerin, uçakların topyekun ülkemize saldırmasına gerek olmadığı görülecektir. Biz yani coğrafyamız kendi anadilini, başka ülkenin anadiline değiştirmiş görülmektedir. Her şey bu kadar da kalmıyor, öz ve has olan dilimizin itibarını zedeleme adına cümle içerisinde başka dilin kelimeleri kullanılmaktadır. Genç ve gençliğinin son dönemini yaşayan kesimler de görülmektedir. Yetişkin insanlara da sıçramış olsa da geneli içine alacak denli geniş bir yelpazeye sahip değil, en azından şimdilik...

Toprağında cenneti barındıran memleketimiz, anadilinde bulunan kelimelere adeta bu toprağı sulandırarak kokusunu ve endamını çevresine sunmaktaydı; şöyle 50 - 100 yıl öncesine kadar. Daha da öncesi var. Onun da öncesi var. Bizler bu güzelliğin son demindeyiz. O buram buram kokular artık leş bir dilinin kelimeleri arasında seyret hissediliyor. Hatta hiç hissedilmediği de oluyor. 

yaşam bir amacın içerisinde kaldıkça değerli olur. bu değer üzerinde yaşadığın toprağın dili ve kültürüyle bağlılığını devam ettirirse yıkılmaz surlar inşa eder....

Bizler, daha öncesinde inşa edilmiş surların içerisinde dışarıdan gelecek tehlikelerden korunmak yerine surların duvarlarını aşmanın hilekarlığına göz yummuş görünüyoruz.

Savaşın en sessiz haline maruz kaldığımızı bilmiyoruz. Kaybettiklerimizin çok büyük değerler ve önemler olduğunu fark ettiğimiz de çıplak bedenlerimiz üşümeye başlayacak. Sarılacak ve üzerimize giyinecek bir anane ve aidiyet olmadığından dolayı da içler açısı bir şekilde insanlık yaşamından soyutlanacağız...


Dil, gönlü yüzdüren gemidir.
OKTAY SİNANOĞLU 

Etiketler: ,

2 Yorum:

saat: 23 Kasım 2023 21:45 , Blogger Recep Altun dedi ki...

Merhabalar Murat Bey.
"Dil Gönlü Yüzdüren Gemidir" Söylemini görünce heyecanlandım. Tabi bu söylemin arkasındaki şahsiyetin Oktay Sinanoğlu olması da ayrı bir heyecandır.
Paylaşımınız için teşekkür ederim. Emeğinize ve gönlünüze sağlıklar olsun.
Selam ve saygılarımla.

 
saat: 17 Aralık 2023 20:52 , Blogger Murat Karakılıç dedi ki...

Oktay Sinanoğlu benim büyük pişmanlığımdır. Kendisini vefat ettiğin günden sonra tanıdım. Oysa ne büyük ve değerli insanmış... Yorumunuz için teşekkür ederim Recep Bey :)

 

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa