Duygusal boşluk #2
İnsanların hainliğine ve kalleşliğine diyecek söz yoktur. Bilirsiniz ki her insan bir başka insanın açıklarını hafızalarına kaydeder. Kaydedilen bilgiler günü geldiğinde masaya serilmeyi bekleyecektir. Hayatın bizlere sunduğu zorluklar pekala aşılması kolay engeller gibi görünse de işin özünde bunun çok zor olduğunu yaşayanlar olarak biliyoruz. Bir adım yukarıda bulunan sorunların üstesinden gelmek göründüğü gibi kolay olmadığını söylemeliyim.
sorunsuz, tasasız ve oldukça gamsız insanlar netice itibariyle çevrelerindeki insanların hayatla mücadelelerini pek önemsemiyor tavrına girişmiş gibi yapsalar da inanın, haklı bir çıkış sergilediğinizde anında '' zorluklar çektiğiniz '' alana saldırmaya başladıklarını göreceksiniz.
En kötüsü de kendilerinin zorluk çektiklerini kaile almazlar; çünkü yaşamlarına değer vermezler. Bir ilkeleri varsa o da çevrelerindeki insanların zor durum içinde kalmalarını beklemeleridir.
O yüzden insan güçlü durmalıdır. İçini saran kavgalara isyanlar sunarak bağırmamalı aksine istiane (dua) etmelidir.
Şöyle bakıldığında her insan türlü zorlukların altında kalmış bulunuyor. Zorlukların en hafif yükünden habersiz yaşamlarını devamlı ileriye götürenlerin bir bakıma, sorunlarla boğuşan insanların üzerlerinden geçindiğini anlayabiliriz.
Bizler her ne kadar insanlık bakımından çok değerli ve kıymetli insanların evlatları olsak da işin özünde insan kavramına uzaktılar. Cahildiler. Her şeyin iyilikle mümkün olduğunu bizlere aşıladılar. Günümüzde iyiliğin ve kötülüğün pek değeri kalmamıştır. Aslında birçok duygu değersizleşmiştir.
Aileye saygı?Artık aileler çocuklarına söz geçiremiyorlar. Hatta evde tutamıyorlar... İdealleri konusunda karşılarına geçip konuşamıyorlar...
Niye biliyor musunuz? Çünkü popüler anlayışlar gün geçtikçe gelişiyor ve bu gelişimlerde genelde aile birliğine ve çevresel faktörlere değişimi şart koşuyor. Değişimize ayak uydurmayanlar, değişime ayak uyduranlar tarafından hor görülüyor.
Günümüzde yaşını almış insanların genç görünmek için türlü atraksiyona baş vurduklarına aplikasyonlar sayesinde tanık oluyoruz.
Çocukların yetişkinler gibi giydirilip kamera karşısına geçirilmesi de buna bir örnektir.
Çocuk doğumunun, çocuk büyütmenin, çocukla yaşam sürmenin değerini maalesef ekranlara sunan insanlar, bu hissiyata ulaşmak isteyen insanları düşündürmüyor değil.
İnsan yaşamını bir gayeye oturtmakla uğraşmanın dışında çevresel olaylara adapte olmaya çalışmaktadır. Yaşananların dışında kalmayı istediği an, ansızın saldırılara maruz kalmaktadır.
Örnekleri vermemin başlıca sebebi yukarıda belirttiğim gibi açıklarınızı aramalarıdır. İnsanın toplumun değer yargılarını kıymetli hale getirecek anlayışlara yönelmesi günümüz şartlarında aşırı zor bir durumdur. Aslında kolay olmasına rağmen bu erinmeyi birçok kişi kıramıyor. Haliyle insan yerinde kalarak ayaklarına gelen ucuz anlayışları ve gösterileri benimsemeyi daha makul bulur. Ucuz olan her şey, insanı da ucuzlatır. Bilinmelidir ki ucuza yönelim ucuz karakteri de kendiyle büyütür.
Bu insanlardır hain ve kalleş olanlar ve kendi dünyalarının dışında hayatla giriştikleri mücadelelerde yorgun, argın görünenlerin zor durumlarını hafızalarına kazıyanlar. Zehrin salınımını hızlandıranladır.
Mücadeleci insanların azaldığını görebiliyoruz. Bir yerlerde canını dişine takıp ideallerinin peşinde gidenlere sunulacak takdir sözlerinin anlamsız kaldığını hissedebiliriz.
Bir şeyleri başarmış olmanız sizin için büyük mükafat olmasına karşılık çevresel profiller '' zehirli iğneyi '' zorluklara maruz kalmalarınıza tanık olmalarına rağmen böğrünüze batıracaklardır.
şahsen şunu deneyimledim.
15, 20 sene öncesine gittiğimizde birilerinin bir şeyler başarması aile ve çevresi tarafından kutlanırdı. Birlikteliğin bağı kuvvetlenirdi. Sonra ne oldu, çoğunluğun arasında azınlık kalanlar başarılar elde edenlere '' hasetlik '' beslemeyi sürdürdüler. İyi insanların güzel gönülleri gün geçtikçe azalmaya başladı.
Şimdi hepimizde bir maske bulunuyor. Saf haliyle kimse olduğu gibi değil. Sahtelik hiçbir dönem günümüzdeki gibi çağ atlamış bulunmuyor.
Buna nereden vardım derseniz;
çevrenizde oturaklı
ağır başlı
ve
yerini ve hududunu bilen kaç insan var?
Etiketler: deneme