İnsan piramidi
Bir üstünde sonradan görmeler var. Bunlar da alt tabakanın geri kalmışlığını fırsat bilenlerden oluşur. Yaptıkları davranışlara ve söylemlere sadece en alt tabakadakiler tepki gösterir. Tepkinin tek sebebi içlerinden çıkmış olmaları.
Onların da bir üzerinde baba parası yiyenler var. Bunlar tabakanın en kötü ve hastalıklı kesimidir. Şöyle ki bu kesimdekiler en alt tabakanın hayalidir. Bu kesime genelde hukukun ve adaletin uğramadığını söyleyebilirim. Haliyle en alt tabakanın dürüst bir kesim olmadığını ortaya çıkıyor.
Aileden zengin olanların üzerinde insanlara korku saçarak ün yapmış tabaka vardır. Bunlar çürüktür. Yaşama ve bu yaşamı kendilerine bahşeden o ilahi güce sırt çevirmişlerdir. Vermedikleri yaşamı alırlar, ucuz birkaç kelime ve bakış yüzünden.
Bunun hemen üzerinde de her şeyi taklit etme eğiliminde olan kesim vardır. Genelde zehir saçıcı olurlar. Altındaki tabalardan aldığı kötü her yaklaşımı ve ilkeyi üst katmana sıçratmaya çalışırlar. Bu kişileri genelde çoğunluğun yaptığı şeyleri yaparken görürüz. Fikirleri ve idealleri yoktur. Sırtlarında çevrilmeyi bekleyen bir kol var. Çevirin ve ilerlemesini izleyin. Göreceksiniz hiçbir tavrı kendilerine has değildir.
Bir sonra ki hayran gönüllüler katmanı, her şeyi taklit etme eğilimindeki katmanla çok iyi ikili gibi görünürler. Birbirlerine verdikleri zarardan habersiz birbirlerini beslerler. Bunlar diğer katmanlarda bulunanların yüzlerini görmek istemedikleridir. Soyut duyguların bazen somut bir gerçeklik gibi yaşanmasına vesilen olan duyguların katilleridir. Samimiyeti bitirir, sıcaklığı tüketirler.
Bir üstünde ben merkezciler yer alıyor. Bunları her yerde görebiliriz özellikle gürültülerin olduğu yerlerde çok sık karşılaşırız. Birilerinin sırf söylediklerinin gerçekleşmesi için kötü ve yanlış şeylerle karşılaşmalarını isterler. Sadece '' ben demiştim '' diyebilme adına gaddarlık yaparlar. Her insanın yaşamı saygıyı hak eder. Düşünsenize, '' ben diyebilmek '' için insanların hatalarla boğuşmasını izlediğinizi...
Hemen üst katmanda bireyciliği savunanlar var. Bunu özgürlükçü yaşam diyenler olarak değiştirebiliriz. Nesi üzüntü verici biliyor musunuz? Yaşamınıza bir anlam kazandırmak için mücadele edip duruyorsunuz sonra bir yerden bir kelime çıkıyor ve yaşamınıza tek ve gerçek anlam olarak kazınmaya başlıyor. Yoğurup bir şekle getiremedikleri hayatlarını telaffuzlarla yaşarlar ve bunu da savunurlar. Gerçeğin olmadığı, doğruluğun büyümediği bir yerde kelimelerle yaşam sunmanın savunucusu olmak mı, Alimallah.
Sözünü edeceğim bu katman ise tüm katmanlar tarafından saygıdan muaf tutulmuş kesimdir. Buradakiler insanları yüzüstü bırakırlar. En uzun yürüdükleri mesafeler yarı yol kadardır. Rotasız ve yönsüzlerdir. Yaygara çıkararak sesleri tüm katmanlara duyuran yegane kesimdir. Burada bulunanlar saydığım diğer katmandakileri de içinde barındırıyor. Zifiri karanlık çöktüğünde toplanırlar ve bağırıp çağırırlar... Haklılık payına zerre layık olmayan bu katman, haklı çıkmak için ses çıkartırlar.
Bir üst katmanda büyük yaraların taşıyıcısı olup her şeye gülenler kesim bulunuyor. Bu kesim duyguların en güzelini yaşarlar. Dışarıdan darbeli ve iz taşıyıcı oldukları anlaşılsa da özlerinde güçlüdürler. Yanlarına yaklaşmanın zorluğu yoktur fakat yaşamlarında göğüs gerdikleri olayların büyüklüğünün yarattığı fırtınalardan dolayı yanlarına yaklaşmak ağırlık ve güç ister. Ayakları yerden kesen bu fırtına, taşıyıcısı olduklarının saçlarını dahi oynatamaz. Gözleri güler, elleri güler, yüzleri güler bir de sırtlarını dönüp gittiklerinde tüm güller anında solar. Ön yüzleri güzelliği arka yüzleri de karanlık yaralarını yansıtır.
...
Bakmayın böyle katmanlara ayırdığıma inanın hepimiz olmasa da çoğunluk yazdığım tüm katmanlardan bir parçası vardır. Hepimiz kendi doğrultumuzdan kopuk bir yaşam içerisindeyiz. Olaylara, söylemlere kendi düşüncelerimizi yansıtamıyoruz. Önceden duyumsadığımız kelimeleri veya davranışları tekrar ederiz. Bir üst katmana ulaşmak için tüm entrikaların döndüğü bu hayat coğrafyasında, nelerin sağlıklı ve insana iyi geldiğini söyleyebilir?
Samimiyetin yitirildiği, sıcaklığın tüketildiği bu katmanlar duvarında, gerçek yaşamı layığıyla yansıtan yok mudur? Olsa da bizlere ulaşmayacağı kesindir. Bahçesi olan birçok kuşun ve canlının yaşam sürdüğü, yeşillerin saçıldığı, güneşi en güzel manzarada izlendiği bu yerler, katmandan oluşan gökdelenlerin ardında kaldı.
Etiketler: deneme, psikofelsefeloji
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa