9 Ocak 2024 Salı

Bırakın kitap okuyalım








Birkaç gündür internet üzerinden kitap siparişi vermek için araştırmalar yapıyorum. Üzerinde durduğum '' felsefe ve psikoloji '' alanındaki kitapları daha ucuza nereden alırım diye günlerdir bir oraya bir buraya bakıyorum. Memleketin meselelerini göz önüne getirince kitapların ucuzlayacak hali olmadığını anlayabiliyorum ancak en azından bu kadar fahiş fiyatlarla raflarda olmaması gerektiğini savunuyorum. Kitap okunanın insanları bir nebze kendi iç dünyalarına döndürdüğü ve gelişimlerini daha sağlıklı bir düzeye çıkardığını biliyoruz. Devlet mecraları bu konuda bir adım atmalıdır. Aslında şöyle olaya biraz dışarıdan bakınca, '' okumanın ve sorgulamanın '' günümüzde kabul görülmediğini anlayabiliriz. Bir meselenin enine boyuna tartışılması en nihayetinde meseleyi aydınlığa çıkartmış olmamıza yarayacaktır ki bu da kabul edilen bir tutum değildir. 


Dünyanın gidişatı insanları sofistike davranışlara sürüklediği gerçeğini görmezden gelemeyiz. İnsanlar yapmacıklığı daha '' kıdemli ve değerli '' görmeye başladığından '' bilgi ve birikim '' adı altında insan gelişimini sağlayacak olguları, eylemleri istemeden ve bilinçsizce yok ediyorlar. Hızla devam ettiğini de aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu da alttan gelen nesillerin yaşamlarını daha zayıf ve kırılgan boyutlara çıkmasını sağlayacaktır.

Ağır olaylara maruz kaldığım günlerden sonra kendime ulaşmak için psikoloji kitaplarına yönelmemin benim için çok iyi olacağı düşüncesindeydim. Zaman ilerledikçe psikoloji dışında kitap okumamaya başladım. Sonra felsefeye geçtim. Öncesinde romanlar da vardı. Neredeyse tüm klasikleri okudum. Aradığım ve merak ettiğim o duygu durumlarını anlatacak eserleri bulamıyorum. Buluyorum ama saf değildi. Böyle tokat etkisi yaratacak eserler olmalıydı. Şimdi de başımı bunlardan kaldıramıyorum. Velhasıl psikoloji ve felsefe kitapları diğer kitaplara nazaran daha mı pahalı yoksa bana mı  öyle geliyor. Günlerdir indirim peşinde arayışlar yapıyorum. Bu revamı yani. İnsanların isteklerini ve meraklarını öldürmekten beter ediyorlar. 100 sayfalık bir eser 150 TL eder mi? Allah aşkına, ne oluyor. Asgari ücrete zam yapıldığı haberini duyar duymaz etiket fiyatları değiştiriliyor. Ne hikmetse asgari ücret %50'i geçmemesine rağmen raflardaki ürünlere önce %20 sonra yeni yıl adı altında %10 şubatta maaş alacağımız dönemde en az %40 koyacaklar... 


5 10 kitap almak yerine ancak bir iki kitap almayı daha makul görüyorum. Mesele para değil inanın, insanın hevesini ve isteğini çürütmeleri beni sıkıntıda bırakıyor. Önceliği okuduğum kitaplara veriyorum. Tekrar okuyarak kendimi besliyorum. 


Bizim insanlarımız nasıl olur da böylesine aç gözlü ve fesat oldular anlamış değilim. İşin içinden çıkılmaz bir hal almaya başladı. 


Bilmiyorum. Nasıl bir dönemde yaşıyoruz ki alıcılar mağdur, satıcılar haklı!


Ufak bir matematik işlemi yapmak istiyorum. Geçen sene petrolün varil fiyatı 60 küsur dolardan 150 küsur dolara çıktı. Benzin fiyatları 13 liradan 25'e 1 haftada yükseldi. Savaşın neden olduğu bu yükselişten sonra petrolün varil fiyatı 60 dolara kadar gerileme yaptı. Ancak benzin fiyatları bugün itibariyle 40 TL. Akıl işi değil. 1 ayda 3 lira indirim yapılırken 1 haftada 3 liralık indirim 2 katı olarak geri yükseliyor. Anlam veremiyorum... 


Bu arada kitap önerilerini açığım...


Saygılar.


Etiketler:

12 Temmuz 2023 Çarşamba

Yeni kitaplar;


Bu aralar araştırmalar yaparak toplu kitap alışverişi yapmanın zamanı geldi diye düşünüyorum. Kitapların fiyatlarında inanılmaz oynamalar mevcut. 70 80 sayfalık kitapların fiyatları 50 TL üzerinde olabiliyor. Kitabın içerisindeki bilgiler kıymetli ve bilgilendirici olsa da bu denli pahalı olmasını gerektirmemelidir.


Gün geçmiyor ki fiyatlar yukarıya çıkmasın. Her gün belirli fiyat aralıklarıyla yükseltilen ürünlerin arasında kitaplarda katılmış bulunuyor.

 

Toplumu tasalara boğan bir sistem anlayışıyla yönetildiğimiz gün gibi ortada. Sistem kendine yetecek insan profili oluşturulmaması için tüm gücünü kullanıyor.

 

Doğal olan her şeye uzak bırakıldık ama ne hikmetse yapay olanları doğaldan daha kıymetli görmeye başladık. Bunun da önüne geçilmesi gerekiyor ama gelin görün ki kim önüne geçecek?


Aklı selim ve engin düşünen insanları kendi kabuklarına girmeye zorlayan bu sistem, selim ve engin düşünen insanların dışında kalanları da dertlerle boğmaktadır.


Orta direk olarak kalan insan profilleri de kendilerine örnek olarak gördükleri üst insan modellerine sırt dönüp, yokuş aşağı yürümekteler.

 İndirimli kitapların peşinden gidenleri çok iyi anlıyorum. İnsanların gönül rahatlığıyla alışveriş yapmalarının önünü kesen bu sistem anlayışından vazgeçilmelidir. Tabii bilindiği üzere bu mümkün değil. Çarkın dönüşü bu anlayışla sağlanıyor.

 

Devam ettirdikçe içinden çıkılmaz bir hâl almaya başlıyor.


 

Hepinize iyi okumalar

Sağlıcakla kalın

Saygılar


Etiketler: ,

26 Mart 2023 Pazar

ALFRED ADLER - İnsanı Tanıma Sanatı






Adler, toplumcu bir anlayışın savunucudur. İnsanın yalnız başına pek bir başarıya ulaşamayacağını söyler. İnsanın güçlü ve kendine yeten birisi olmak için toplumla birlikle ilerleyip sosyalleşmesiyle mümkün olduğunu beyan eder.

Toplum felsefesine erişen birinin kendisini yönlendirmesi, tanıması bütüncül bir anlayışla ortaya çıkacağını savunur. Savunduğu anlayış ise bireysel psikolojidir. 

Sosyolojik olarak toplumla ilerlenmediğinde ve ayrı bir yol izlenildiğinde pek saygınlığa erişilmeyeceğini de dile getirir.. İnsan, varlığı gereği yine insana ihtiyaç duymaktadır. Toplumdan uzaklaşarak münzevi bir hayat yaşamayı kafasına koyan kişinin öncelikle irade ve özsaygı bakımından kendisine yetmesi gerekir. Bu kişiler saygınlığın bir nevi temsilcileri olurlar ama kısa süreli. Netice itibariyle saygınlık kazanımına ulaşmak yine insana ihtiyaç duyacaktır. Toplumdan uzak bir hayat yaşanması insanın değeri için gerekli olsa da bu uzun soluklu olamaz. İlerleyişler toplumla sağlanır.

Kitabın bir oturuşta bitirilmeyeceği gibi özümsenerek okunduğunda insana çok şeyler katacağına eminim. İnsanı tanıma sanatı; insanın eksikliklerini göz önüne getiriyor, kendine ulaşmasını, çevresini tanımasını ve de çevresel faktörlerde davranış biçimlerinin derinlerinde nelerin olduğuna dair ışık tutuyor. Birçok psikolog gibi bir insanın temeli, çocukluğundadır. Eser çocuk davranışlarının ileri dönemlerde nelere yol açacağını açıkça ortaya sunmaktadır.

Eserin konuları, Adler'in konferans salonlarında yaptığı sunumlardan derlemelerdir. Çocukların davranış ve yaklaşımlarından yola çıkarak ileri dönemlerde sergiledikleri tutumlara yolculuk ettiriyor. 

İnsanın karakteri çevresel olaylarla şekillenebileceğini savunur. Ruhsal dürtüleri çocuklukta oluştuğunu vurgular. Yine güçsüzlük ve aşağılık duygusunun ilk canlı hali çocuklukta belli olacağından söz eder. 

Karakter özelliklerine de değindiğini söylemek isterim. Özellikle '' kendini beğenmişlik ( HIRS ) '' örneklemesinde dile getirdiği geniş açıklamalar günümüz insanlarını yansıtmaktadır; tabiri caizse gölgesi niteliğindedir. 


Psikolojiye merak saranların okuması taraftarıyım fakat bir solukta okunacak kitap değildir. İçinde müthiş zenginlikler barındırıyor, bilginize.


  • Çocukları alaya almak gibi yakışıksız bir davranış, onların gelişimi için son derece sakıncalıdır. Alay edilme korkusunun bazen bu çocukların yaşamlarının çok ileri bir dönemine kadar kaybolmayarak sürüp gittiğini görebiliriz.
Devamını okuyunuz

Etiketler:

22 Mart 2023 Çarşamba

Zihnin beslenmesi lüks sayılıyor






 







  • EDWIN LEFEVRE - BİR BORSA SPEKÜLATÖRÜNÜN ANILARI
  • DIOGENES IAERTIUS - ÜNLÜ FİLOZOFLARIN YAŞAMLARI ve ÖĞRETİLERİ
  • CARL GUSTAV JUNG - MODERN PSİKOLOJİNİN TARİHİ
  • MARTIN HEIDEGGER - DÜŞÜNMEK NE DEMEK / VARLIK ve ZAMAN
  • SOREN KİERKEGAARD - YA / YADA 

Bu ay almayı planladığım kitaplar. Şöyle bir hesaplama yapma gereksinimi duyunca tatsız bir durumla karşılaşıyorum. Ufaktan tadımı kaçıran mesele listedeki kitapların toplam fiyatının 700 küsür TL olması.

5- 6 kitaba vereceğim bu paraya üzülenler olabilir ki zaten üzülmeyecek gibi değil. Bu yoldan geri dönüş yok. Almak istediğim fakat fiyat bakımından aşırı yüksek bir kitap seti de var.

Prof. Dr. Ahmet Arslan'ın İlkçağ Felsefe Tarihi 5...

Duruma göre kitap sayılarında azalmaya  gidebilirim. PDF olarak okumak bir bakıma maliyetsiz. Ancak elimde tuttuğum ve sayfalarını çevirdiğim kitabın dokusunu, hissini ve anlamlılığını maalesef PDF vermiyor. Kitap okumanın merakını yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.

Yıllarını vererek bir görüşü, düşünceyi yüzlerce sayfaya işleyen fikir sahiplerine, emeklerinin karşılığını vermek istememize rağmen eserlerin ederinden 2 3 katına satışa sunulması pekala üzücü. 

İnsanın ruhuna iyi gelecek müziğin sesini yükseltiyorlar. Oysa her şey deminde güzeldir... 

Saygılar. 



 

Etiketler:

30 Kasım 2022 Çarşamba

Carl GUSTAV JUNG - Dört Arketip








Hazine değerinde bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Psikoloji merakında bulunanlar varsa baş ucu olacak kitaplardan birisidir. PsikoFelsefeloji adlı başlıkta olduğu gibi merakım ve ilgim olan kitapları bünyemde depolamanın hazzını dinginlik içerisinde hissediyorum.

Kitabın en güzel yanı her sayfasında derin anlamlar ve güzel betimlerin olduğudur. 
İçeriğine değinecek olursam 4 arketip sırayla şöylediranne”, “yeniden doğuş”, “ruh” ve “hilebazdır. ''
İnsanı kendi uçurumlarının ucuna sürükleyerek bilincin görüntüsüne tanık olmamızı sağlıyor. Korku bir bakıma içimizi kemirse de sonuna değin bu maceraya katılmaktan da kendinizi alıkoyamayacaksınız.

İnsanın derinliklerinde gezinen sessizliğine tanık olmasını ve gördüklerinden manalar çıkarmasını ve bununla yaşamına ve toplum karşısında duruş kazanmanıza vesile olacaktır.

Kitap içerisinde mitlere de yer vererek geçmiş dönemindeki hadiseleri günümüz bilimiyle, felsefesiyle ve de psikolojisiyle bizlere sunuyor. 

Ruh konusunu ana başlıklarla alt başlıklarla birçok alt metine ayırmış bulunuyor. Her birine değinerek zamanınızı çalmak istemiyorum. 

Sayfa aralarında küçük görünen ama anlamları büyük olan cümlelere gözünüz çarptığında yıkılmamak için sağlam durmanız gerektiğini anlayacaksınız :))

Zenginliğini ortaya dökerek kitap içerisindeki konulara merakınızın azalmasını istemem. Psikolojiye merakınızın olmasına gerek olmadığını okurken göreceksiniz. İnsanın kendine ve ruhuna yönelirken nelerle karşılaşması gerektiğini içeriğindeki başlıklarla açıklıyor. Bir oturuşta bitirilip hazmedilecek kitaplardan değildir. Özümsenmeden okunan kitaplar, yazarlarına saygısızlıktır. 168 sayfalık kitabı bir aya yakındır okuyorum. Yanında okuyup bitirdiğim iki kitap olmasına rağmen böylesi ilgimi çeken kitaplarla zaman geçirmeyi seviyorum.

Büyük olasılıkla ikinci kez okumayacağım. Kaçırdığım yerleri yakalamam gerekiyor. Anlatılarının zenginliği dile getirmekle bitmez. Geri döneceğim :)


Alıntılarımı sizlere sunmak isterim. 

* İçgüdülerin aşırı güçlenmesi, kızın kendi kişiliğinin bilincinde olmamasına yol açar, içgüdülerin zayıflaması ya da ortadan kalkması durumunda ise içgüdüler anneye yansıtılmıştır.

* Zira anne çocuğunun ilk dünyası, yetişkinin son dünyasıdır.

* Kişiliğin asıl zenginliği içsel kaynaklarla beslenen bir çoğalmanın bilincine varmaktır.

* Gölgesi tarafından ele geçirilen bir insan daima kendi ışığını keser ve kendi tuzağına düşer.

* Anima dışadönük olduğunda oynak, ölçüsüz, keyfi, kontrolsüz, duygusal, bazen demonca sezgisel, insafsız, şirret, yalancı, riyakar ve mistiktir. Buna karşılık animus inatçı, ilkeci, yasa koyucu, öğretici, dünyayı düzeltme meraklısı, kuramsal, sözcüklerin tutsağı, kavgacı ve iktidar düşkünüdür.  İkisi de birbirinden zevksizdir; anima etrafını aşağılık kişilerle doldurur, animus ise bayağı düşüncelere kanar.

* Kibrin faydalı tarafı bilincin üstünlüğünü kullanarak, bilinçdışında çözülmesinin engellenmesidir. Fakat eğer bilinçdışı, bazı anlamsız düşünceleri bir saplantı haline getirmeye ya da insanın kesinlikle sorumluluğunu üstelenmek istemediği başka semptomlar yaratmaya karar verirse, bilinç acınası bir biçimde çöker.

* Bilinçdışının psikolojisi hakkında bir fikir edinmek isteyen birine, Hristiyan mistiklerini ve Hint felsefesini incelemesini öneririm. Bilinçdışının zıtlıklarının en açık ifadelerini bu alanda bulacaktır. ( Meraktan araştırdım :) -)

* Bir grubun deneyimi, bireyinkinden çok daha düşük bir bilinç düzeyinde gerçekleşir.

* Ruh zenginliği ganimet biriktirmeyle değil, alımlama açıklığıyla olur.

* Topluluk insana, yalnızken kolayca yitirebileceği bir cesaret, metanet ve asalet verebilir.

* Kitle içinde insan bir sorumluluk duymadığı gibi korku da duymaz.


Devamını okuyunuz

Etiketler: