27 Ocak 2024 Cumartesi

Bir öfkedir, sessizliğim






Ne yana gidersem gideyim, hep aynı yerdeyim. 
Kime ne anlatsam, söze başladığım o ilk cümledeyim.
Bir çıkar yol bulamıyorum. 
Her yolu deniyorum ama bir türlü o yola ulaşamıyorum.
Yardımcı ol hayat, yardımcı ol Rabbim.

Yıkılmadım! 
Zelzeleleri titrek bacaklarımla alt etmeye çalışıyorum. 
Ben, güçsüz değilim. 
Beni sakın bedbaht olarak tanımlamayın.
Ayaklarım yere değiyor, 
her ne kadar kana bulamış olsa da tabanlarım.
Adresim yoktur.
Bazen dizlerimi karnıma çekerek izbe bir yerde soğuğa direnirim 
bazen de bir caminin avlusuna ruhsuz bedenimi sererim. 
Tanrı nefesini iliklerimde hissederim.

Cami avlusuna girdiğimde içimdeki çocuğun seslerini duyuyorum. 
Ruhum, bedenimi yolcu etmekten de bir türlü vazgeçmiyor. 
İçimin neşesine seslendiğim an yok oluyor. 
Seyrettiğimde ise zaman  berraklaştırıyor!
Nedir bu tam olmalar?

Sınırları tarumara uğramış bir kentin tarihi sayfalarıyım
Akıp giden zamanı taşır, 
sere serpe düşeni içime gömerim
Nerede ışığım? 

Bir sözdür ufku açan,
bir latifedir iradeyi yıkan,
bir bir devrildi şahitlerim,
sözlerimi devşirdim
hayatım, terki diyar sahnesinde yürüyor,
hangi topraklar taşıyacak adımlarımı!

sonra bir ses duydum.

Neredeyim, kimim? 
Ben bir his miyim? 
Açın göğsümü,
Bağlarını çözün dizlerimin 
Bir sestir öfkem,
Bir öfkedir, sessizliğim.

Yabancısı mıyım benim,
Adresimi kaybettim
Müdahalelerden kaçıyorum.

-

devam edecek...













Etiketler: ,

2 Yorum:

saat: 28 Ocak 2024 18:53 , Blogger Makbule Abalı dedi ki...

"Bir sestir öfkem,
Bir öfkedir sessizliğim."
İki dize ne çok şey anlatır anlayabilene...
Görsel çok uyumlu.

 
saat: 7 Şubat 2024 12:45 , Blogger Murat Karakılıç dedi ki...

teşekkür ederim öğretmenim, saygılar

 

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa