Bir öfkedir, sessizliğim
Kime ne anlatsam, söze başladığım o ilk cümledeyim.
Bir çıkar yol bulamıyorum.
Her yolu deniyorum ama bir türlü o yola ulaşamıyorum.
Yardımcı ol hayat, yardımcı ol Rabbim.
Yıkılmadım!
Zelzeleleri titrek bacaklarımla alt etmeye çalışıyorum.
Ben, güçsüz değilim.
Beni sakın bedbaht olarak tanımlamayın.
Ayaklarım yere değiyor,
her ne kadar kana bulamış olsa da tabanlarım.
Adresim yoktur.
Bazen dizlerimi karnıma çekerek izbe bir yerde soğuğa direnirim
bazen de bir caminin avlusuna ruhsuz bedenimi sererim.
Tanrı nefesini iliklerimde hissederim.
Cami avlusuna girdiğimde içimdeki çocuğun seslerini duyuyorum.
Ruhum, bedenimi yolcu etmekten de bir türlü vazgeçmiyor.
İçimin neşesine seslendiğim an yok oluyor.
Seyrettiğimde ise zaman berraklaştırıyor!
Nedir bu tam olmalar?
Sınırları tarumara uğramış bir kentin tarihi sayfalarıyım
Akıp giden zamanı taşır,
sere serpe düşeni içime gömerim
Nerede ışığım?
Bir sözdür ufku açan,
bir latifedir iradeyi yıkan,
bir bir devrildi şahitlerim,
sözlerimi devşirdim
hayatım, terki diyar sahnesinde yürüyor,
hangi topraklar taşıyacak adımlarımı!
sonra bir ses duydum.
Neredeyim, kimim?
Ben bir his miyim?
Ben bir his miyim?
Açın göğsümü,
Bağlarını çözün dizlerimin
Bir sestir öfkem,
Bir öfkedir, sessizliğim.
Yabancısı mıyım benim,
Adresimi kaybettim
Müdahalelerden kaçıyorum.
-
devam edecek...
2 Yorum:
"Bir sestir öfkem,
Bir öfkedir sessizliğim."
İki dize ne çok şey anlatır anlayabilene...
Görsel çok uyumlu.
teşekkür ederim öğretmenim, saygılar
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa