Meczup
Anlatacaklarım sizleri üzüntüye davet edebilir. Haşa gönlümdeki yaraları Allah'ın nimeti olan nefesiyle dindirdim. Bir gece uykumdan uyandığımda gecenin içerisindeki o aydınlık gölge başını kalbime yaslayıp '' buradaki dünyayı iyi koru olur mu? Dünya kötülerin eline geçti. Seni de ele geçirmesinler '' dedi ve gözlerimin önünden kayboldu. Işıltısı gidişinin ardından havaya süzüldü. Beyaz olan renkler bir anda rengarenk oldu. Ellerimi uzatıp renkleri avuçlarımda toplayamadım. Yıllardır kendime gelemedim. Yalnız kalmayı seçtim. İnsanlardan uzaklaştım, karanlığa girdim. Düşündüm, hayal ettim; olmadı güneş doğdu. Gece olana değin yürüdüm. Yıllar önce gördüğüm siluet bir yerlerde olmalıydı. Bazen ağladım, bazen sinir harplerine girdim savaş meydanında görürüm diye, nafile.
Sonra bir gün tavanı seyrederken harf yağmurları kalbime yağmaya başladı. Her harf bütün olma adına kaosa sürüklenmiş insanlık gibi harfleri heybesine doldurmaya çalışıyordu. Gönül bahçemde müthiş bir izdiham yaşanıyordu. Hiçbir çiçeğin, böceğin, dalın, yaprağın incinmediği bu izdihamda her harf bir cümle olmayı başardıkça gönül bahçem büyüyordu. Etrafa saçılan tomurcukların ışıltıları ve neşeleri görünüyordu. Mücadeleye girişmeme zaman bırakmadan emelinde kötülük besleyen ne varsa canlarını hançerlediklerine şahit oldum sonra her biri göğün fırtınalarına karışıp gittiler.
Dalından binlerce farklı meyvenin sarktığı ağacın gölgesine oturdum. Gözlerimi kapattım. Dünya savaşına bende girdim. Soluğum tüm dokuların kokusu alıyordu. Yeryüzüne armağan edilen o kimselerin bilmediği, savaş sırasında ölümü bekleyen ozanların ağıtları kulaklarıma değiyordu. Bebeklerin konuşmalarından oluşan sesler de içimdeki çocuğu alana çağırıyordu. Tüm varlığımla, ruhuma buradaydım....
Sonra bir ses duydum...
'' Yaşamak nedir? ''
Yerimden sıçradım.
- Anlam arayışı, dedim. Dayanamadım ve devam ettim.
Yaşam, insanın anlam serüveni içerisinde olmasıdır. İnsan gördüğü her şeye bir anlam kazandırma çabası içerisine girmelidir ki yaşamı da bir anlama bürünsün.
Şöyle birkaç tur attıktan sonra elimi göğe yükselttim. Bir gücün beni yanına çekeceğini hissettim. Gözlerime ağırlık çöktü.
Gözlerimi açtığımda her yerden gürültüler geliyordu. Kalabalığın tam ortasına doğmuş gibiydim. Kimse oralı olmuyor, herkes yanımdan geçiyordu. Belim soğuk betonun azizliğine uğramış olacak ki nefesimin kesildiğini hissettim. Ayağa kalkmak için bir el arayan gözlerim, elleri görmeyince güç bela sokağa bırakılmış bedenimi kaldırdım. Yanımda bulunan poşetin içerisinden dün bulduğum yarım battaniyeyi altıma serdim.
İnsanları seyretmeye başladım.
1 Yorum:
Yaşam mücadelesi içinde bir düş gibi, hayaller zinciri içinde insanın kendisiyle amansız yolculuğu... İyilerle kötülerin savaşı.
Emeğinize, yüreğinize sağlık.
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa