Kayıtlar

Kasım, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dil, gönlü yüzdüren gemidir.

Kabul edemediğim şeylerden bir tanesi de '' İngilizcenin '' zorlu dil olarak kabul gösterilmeye çalışıyor olmasıdır. Bizler kendi anadilimizin derinliğinde kaybolmayı bir lüks ve gereksinim görmemiz gerekirken, dilimizin resmiyetini göz ardı ederek başka ülkenin anadilini kendi has ve öz dilimizin önüne koyularak biat edilmesi sağlanmaktadır. İnsan, anadiliyle insandır. Başka milletlerin dilinin bilmesi bir başka insan olmasına vesile olabilir fakat özünü ve hassasiyetini bilmediği anadilinin ötesinde benimsediği hangi dil olursa olsun yarım insandır benim gözümde. İnsan önemiyle birlikte değerine bağlı kaldığı sürece dilinin yaşamasına vesile olur. Fakat günümüz dünyasında sanki ayıplanan bir durum vaziyetindedir. İngilizcenin bir yaşam stili olduğunu ve bu dilin uzağında kalanların '' hayat '' serüveninden kopuk kalacağını ima eden söylemlere maruz kalınmaktır.  Yurdun dört bir yanından akın edenler ne hikmetse '' TÜRKÇE '' dilini bilme...

Orta Doğudaki Değişim ve Türkiye

Bunun büyük bir değişim olacağını hepimiz bir şekilde tahmin edebiliyoruz. Biraz geriye gittiğimizde BOP olaylarının patlak verdiğini ve bunun ülkemiz üzerinde büyük tesir oluşturduğunu hatırlamaktayız. Dünyanın kuruluşunda yer alan bir milletmişiz gibi sevinmeler, gururlanmalar ayyuka çıkmış ve hatta haber kanalları haftalarca üzerinde durmuştu. Kendi coğrafyamızın ötesinde başka coğrafyanın hakimiyetine hak sahibi olduk düşüncesi insanlarımızı güç zehirlenmesine bulamıştı. Sonra biraz ileriye gittiğimiz de ülkemizde olaylar oldu. Bunlar genelde iktidara yönelikti. Aslında hepsinin planı, projesi önceden çizilmişti. Amaç iktidarın konumu güçlendirmekti. Günler haftaları, haftalar da yılları takip ederek her gün türlü gündemler oluşturuldu. İnsanların zihinleri siyasetin o '' düsturundan '' uzaklaştırılmış oldu. İnsanlar '' siyasetin bir kazanımı '' yok söylemine varan çıkışlarla, ülkenin birçok durumuna sırt dönmek zorunda kalmışlardı. Sebebi belliydi; ...

Dışardan gelen söylemlerle beslenen insan(lar)

Allah'ın hepimize bir imkan sunduğu bu yaşamda herkes ideallerinin peşinden koşarak kendilerine değer verme aşamasındadır. Ancak bunun bir tık ilerisinde veya gerisinde bulunanlar yaşam döngüsüne zarar verenler olarak karşımıza çıkmaktadır. Öyle ki bu eylemde bulunanlar doğa dengenin onarılmasını zorlayacak bir durum içerisinde olurlar. Doğal dengeye örnek olarak şunu söyleyebiliriz. Kendilerinden çok başkalarının istekleri doğrultusunda yaşamak, bir konuma ve bir güce erişme girişimini daha çok yine başkalarının takdirlerine bırakmak...  Genel itibariyle '' başkaları ''   için yaşam sürme güdüsüne sahip olanlar, insan doğasına büyük ihanet etmiş olurlar. Bunun giderilmesi mümkün olsa da gerçekleştirmenin zor bir imtihan olduğunu unutmamak gerekir. İnsan yaratılış gereğince hayatta kalma iç güdüsüne sahiptir ancak bu zamanla evirilerek basit bir döngüye girmiştir. Bu basit döngü insan doğasını hafife alanların sığındığı yegane alandır.  İnsan temelini oluşturan ...