Kayıtlar

Ekim, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ayaklarımdan tutup yere çarptılar

Resim
Ne anlamamız lazım, Ne yaşamamız lazım Ne görmemiz, Ne hissetmemiz gerekiyor? Kimdir, bize bunu yapanlar, Kimdir, bize bizi hasım edenler Kim, kimdedir söyleyecek var mı? Baktığımız yer gaflet, Yaklaştığımız yer tarumar, Sarıldığımız yer parçalanmış Oturduğumuz yer tuzak  Bir sabah uyandım ve günü selamladım Sonra uğultular yükseldi ve bir canın sesini duydum Dönüp bakamadım, Koşup yardıma gidemedim Bir ağırlık oturdu üzerime Yer yarıldı içine düştüm Gözlerime kızgın mil çekildi Söz edemedim, Kelimeler lal oldu Düşlerim siste kaldı Vicdanım, kötülüğün hışmına uğradı Benden gayri bir ben, Ben hariç herkes oldu Yağmur damladı şakağıma Umuda sarıldı, Kirlilikler temizlenecek diye Danslar ettim, Şarkılar söyledim, Sonra karanlık bir göğün altında Ürkütücü sesler yükselmeye başladı. İnce beyaz huzmeler göğe yükseldi, sonra bir sesleniş; anlamadık sonra bir kez daha, bir kez daha...  sokakları yağmur suları doldurdu, Umutlar, korkular, yarınlar görünmez bir ceset gibi suyun üzerleri...

insanın ürpermesi bu yüzdendir...

Resim
                                                   güne uyandım, güneş gökyüzünde, kahırlar gönüllerde, saatlik dilime sıkışmış haberler günümüzü mahvedecek şeylerden söz edecekler savaşlar, cinayetler intiharlar ölenler öldüğüyle kalacak, sağ kalanlar, ölüm yolları arayacaklar bir şükrün içinde saklıdır hayatın reçetesi bilsek de zor gelir yüreğimize merhem çalınması engeli olmayan yollar, hedeflerdir sığ düşünceye hapsolmuş hayaller uzun yollardan korkarlar bir köşeye sinmek gibidir, hayattan ürkmek.  beni benden başka kim anlayabilir, ne diyedir o vakit başkalarına hizmet etmeler gönül okşayan bir kelimenin müptelası olmak niyedir  insanlık onurunun ağırlığını hafifletmenin kazanımı nedir coğrafyalar talan edilir, gönüller tarumar edilir, yarınlar hayalsiz bırakılır, bugünler cehenneme komşu edilir dünler özlemden uzaklaştırılır kimdir, bizi bizd...

küçük bir damlanın hüznü hepimizi boğuyor...

Ana rahminden dünyaya düştüğünde önce bir ağladı sonra temizlendi, gözleri açıldı annesinin kokusuna alıştı anne gözünde sakınmaya baba canından öte görmeye başladı Minik hali sevdiklerinin yüreğine aşılandı damla damla büyüyen gülümsemesi bir okyanus oldu canına hüzün çöktüğünde, bir küçük canın, büyük okyanusuna daldılar hüzünleri, küçük narin dokunuşların arasında kayboldu ne zaman yanına varsalar bu küçük okyanusun arayışlara girmediler, büyük mutlulukların anlamları da büyüktür, nedir bu el kadar mutluluğu büyük gösterenler? kaşlarını çatsa, iç alemimizde tatlı ayaklanmalar olur ağlasa, yerli yersiz dünyaya meydan okuyasımız gelir gülümsese, bilinen mutlulukların tanımı, sadece o anda gizli  olduğunu anlarız sonra büyür ve saçılır toprağa ekilmiş tohum gün geçtikçe dalları açıldı ve filizlenmeye akabinde büyümeye başladı toprağa alanını belli etmek için kökler saldı kokular saçmaya başladı yeşil ve kahverenginin tanımı oldu sonra çürük bir dal, insanın eline geçti, büyüyen fil...