27 Aralık 2022 Salı

En iyi dostlarım, koltuk değneklerim.





Öncelikle geçmiş olsun. İki kere bacak kırığı yaşamış birisi olarak aklınızdaki birçok soruya yanıt vereceğimden kuşkunuz olmasın. İçinde bulunduğunuz o buhranın nelere sebebiyet doğurduğunu bilirim, yaşadım. 

Öncelikle kırığınızın parçalı olması iyileşme sürecinizi normal kırıklara nazaran biraz daha sancılı geçmesini sağlayacaktır. Tabii bu korkmanıza vesile olmamalıdır. 

2009 (19) yılında karşıdan karşıya geçerken yavaş ilerleyen bir aracın önüne atlayıp yaya geçidinden karşıya geçerken yan yoldan gelen bir arabanın çarpması sonucunda yerden 10 metre kadar yükseldim ve orta refüjde bulunan palmiye ağacına çarptım. Ağacın dikenlerine batarak yere düştüm. Palmiye ağacı olmasaydı diğer yola düşebilirdim sonrası malum. 

Hastaneye kaldırıldım. Ameliyatın beş saat sürdüğünü ablamdan öğrenmiştim. 10 gün hastanede kaldıktan sonra eve yolandım. 19 yaşında bir gençtim. Hayat karşısındaki tüm ideallerim, hayallerim, umutlarım bir kazada yerle yeksan oldu ve içe kapanık bir insan oldum. Bazı geceler çok ağladım. Ayaklandığımda her şey değişecek dediysem de değişen bir şey olmuyordu. 

Bu zaman zarfında 10 ay boyunca evde kaldım. Eve gelişimin 2.nci ayından sonra bastonlarla dışarıda yürümeye başladım. İnsanların bakışları, çok acınasıydı. Sizleri çok iyi anlıyorum. Ve size bir şey deyim mi, ayaklanıp eskisi gibi yürüyeceksiniz. Bacağınızda bulunan platini çıkartmanızı gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Onun ağırlığını 7 yıl yaşadım. Kış geldiğinde bacağım tutmuyor ve buz tutuyordu. Yürümekte zorlandığı gibi ayakta duramıyordum. Bu sancılara dayanamıyordum. Karar verdim. 
7 yılın sonunda bacağımdan platin çıkartıldı. Baygın halde yatağa getirildim. Uyandığımda yıllardır hissiyatını bildiğim o platinin bacağımda olmadığını anladığımda hüngür hüngür ağladım. 

- Sizlere şunu yapın, bu hareketi uygulayın - desem de canınızı fazla yakmayacağınızı bilirim. Canımın yanmasına rağmen hareketlerden geri bırakmadım bacağımı. Tabi korkarak yapıyordum. Kırığı vidadalar tutuyordu. Her an ters tepebilir korkusu yüzünden birçok hareketi yapmaktan korktum. Kırığınız dizinize yakın değilse dizinizi bükmekten geri kalmayın. Kireçlenmesi pekala en kolay yerdir. Çünkü travmaya maruz kalan bacak kasları, tüm işlevlerini kaybeder. Haliyle dizdeki sıvılarda kurur. Dizinizin kireçlenmesi uzun dönemde canınızı epey yapacak şeydir. Kireçlerin kırılması için uygulanacak egzersizler gözünüzden yaş akıtacaktır. Dizinizi olabildiğine hareketlendirin.

Kırığın daha iyi kaynaması için kemik suyunu her gün içmekten kaçının. Çünkü bu hareketsiz bedeninizi yağlandırmaya sebebiyet verir. Haliyle kırığınıza fazla yük binmiş olacaktır. Şunu unutmamakta fayda var; ne yerseniz yiyin, faydasını ilk kırık olan kemik alacaktır. 

Fazla yemekten kaçının. C vitamini alabilirsiniz. Takviye olarak magnezyum da olabilir. Yürüyüşünüzü uzun tutun. Eve geldiğinizde ayaklarınızda karıncalanmalar olmasını sağlayın. Ne kadar çok üzerinize basarsanız kırık uçlarını o kadar kanlandırırsınız ve kırığın kaynamasını hızlandırırsınız. Tüm yükünüzü kırık bacağınıza bırakayım demeyin. Zamanla vücut orantılı dağılımı yapacaktır. Siz fazla yük bindirmek için çabalamayın. 

Dışa dönük insansanız içinde bulunduğunuz durumdan bir an önce kurtulmak isteyeceksiniz. Her şeyin hemen gerçekleşmesi için türlü yolları denemekten kendinizi alıkoyamayacaksınız. Sakin kalın. 

10 ay uzak kaldığım dünyaya dönüşüm pek hızlı oldu. Sizin de olacaktır. Kendinizi keşfetmek için müthiş bir zamandır. Her ne kadar acınız, sızınız kendinize ulaşmanızı engellese de 2nci aydan sonra ağrılar kalmayacaktır. Kendinizi keşfetmek için önünüzde uzun bir zaman olacaktır. Yeri gelecek ağlayacak, yeri gelecek kendinizi methedeceksiniz. En güzeli de yeni hayallerin içinde olacak olmanızdır.

Olgun yaştaysanız ise hayatı ve kendinizi sorgulama imkanına sahip olacaksınızdır. Sonuç itibari insanlardan uzak kalmak pek iyi olmasa da kendinizle geçireceğiniz zamanın aslında dış dünyadaki insanlarla geçirdiğiniz zamandan daha değerli olduğunu anlayacaksınız. 

2016 yılında bacağımdaki platinin çıkarılması için doktorlar görüştüm. Çıkartılmasının sorun teşkil etmeyeceğinden söz etti ve ameliyat girdim. 2018 yılında bacağım kırıldı. 






Halı sahada kırıldı. Kendimi tutamadım. Bana göre aptallık, çevremdeki insanlara göre yazılmış kaderdi. Olan olmuştu. Yukarıdaki kırığın anısı bir arkadaş istemeden arkadan makas girerek topa basmamı ve sonrasında dengesizce düşmeme neden oldu. 


Bu da ameliyattan sonraki gün çekilen film. Bacağı önden gösteren görüntülere erişim olmadığı için yandan halini sizlere sunuyorum. 



Ameliyattan 2 ay sonra ki görüntü. Doktorun kaynamanın iyi olduğunu söylediği gün. O gün hastaneye tek bastonla gitmiştim. Doktor tek bastonla geldiğimi görünce diğer bastonu sordu. Evde olduğunu söyledim. Güzel bir fırça attı. '' 5 aya kadar dışarıda iki bastonla devam. Vidalar yamulabilir ''dedi. Bu arada 16 vida bulunuyor.

İkinci kez kırılma yaşanmasından sonra toparlanmam hızlı oldu. Bir de kırığın durumu, parçalı olmadığı için ayaklanmam hızlı oldu. 






Ameliyattan önceki sıfatım








28 Ocak 2022'de ameliyat sonrası bacağımın son görüntüsü. Çok şükür iyi kaynamış görünüyor. 
Doktor ameliyat esnasında, '' zırh gibi kaynamış '' dediğinde nasıl mutlu olduğumu anlatamam. Bu arada Epidural anestezi uygulandı. Operasyondaki konuşmaları, alet erdavatın seslerini, gelen gidenin görüntülerini hem duydum, hem gördüm.

Bu da ameliyattan sonraki görüntüm.

2 hafta sonra tekrar hastaneye dikişleri aldırmaya gittiğimde doktorla durumum hakkında konuştum. 
'' Spor yapabilirsin. Ağır sporlardan uzak durman yeterlidir. Futbol, Kaykay vs. '' 
Koşabilir miyim dediğimde,
'' dilediğin gibi koşabilirsin '' dedi.

1 yıla yakındır koşuyorum. 84 kilodan 72 kiloya kadar düştüm. Aralıklı oruç diyeti uyguluyorum. Açlık hissini uzun zamandır hissetmiyorum. Aynı bacağının belirli yerlerinde iki kırıkla hayata kaldığım yerden devam ediyorum. 

bu hadise  bir iki yıl sizi geriye atabilir, bu konuda anlaşalım. Ayaklanmanız ne kadar sağlıklı ve sağlam olursa öne geçmeniz o derece mümkündür. Korkuya yer vermeyin.

Umarım ihtiyacı olanlara ulaşır...

Hafif acılar konuşulabilir ama derin acılar sessizdir.
SENECCA

Etiketler: ,

2 Yorum:

saat: 2 Ocak 2023 18:21 , Blogger Ahmet Ozan dedi ki...

çok geçmiş olsun iki kere yaşamak çok kötü olmalı, kendinizi toplamanıza çok sevindim, o ağaç iyi ki oradaymış belki de

 
saat: 2 Ocak 2023 21:28 , Blogger Murat Karakılıç dedi ki...

O yüzden en sevdiğim ağaçtır, Palmiyeler. Hayat borçluyum :)
Teşekkür ederim hocam, var olun

 

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa