Kaldırıma düşen yaprak tanesinin üzerine basan adımın taşıyıcında hüzünlü bir görüntü vardı. Ellerini ceplerine geçirmiş, başı önde, gözleri ayaklarının ucunda, dünyanın keşmekeşi arasından kimselere değmeden ilerliyordu. İspanyol paça bir pantolon, yakası geniş desenli ceketinin içerisinde boynunun hemen altındaki kazakta yırtık vardı. Görenler giriştiği kavganın tesirinde olduğunu sanırdı. Geniş adımlarla gözden uzaklaşıyordu. Gazete okuyan iki yetişkin insanın önünden geçip giderken adamlar başlarını kaldırdı. Gazeteleri der top edip yakın…
Yaşamımızı anlamlı göstermek için nedenlere sığınmak doğru mudur? Hayatınızı dış etkenler karşısında güçlü görüntüye sahip olduğunu göstermenin doğru olmadığı kanısındayım. Anlamlı olması için de nedenlere sığınmanın gerçekliğine inanıyorum. Anlam dediğimiz tanım kendi başına berraktır. İçini dolduran veya onu taşıyan bir etken olmadığı sürece anlamsızdır. Bireyler yaşamlarına nedenleri ve sebepleri davet ettiğinde değerli görünürler. Tabii bunun doğruluğu zamanla ortaya çıkar. Değerli görünmenin güzel tarafı yaşamın nedenler ve sebepler sun…
Mozart 40. senfoni 1900 yılına yolculuk yaptığımızda arka fonda Mozart'ın 40.senfonisi kulaklara dokunuyor. Alımın ve ihtişamın görüntüsüne bürünmüş insanlar çoğunluğu siyah kıyafet ve elbiselerle eski roma taş yollarında yürüyorlar. İnsanların yüzlerinde belirginleşen heyecanın ve tedirginliğin izleri küçük neşeli görüntü karşısında hoş simalara dönüyor. İnce tekerli araçların üzerinde yer alan siyah giyinmiş adamlar, ellerinde kalınca purolarla katı dumanları araçların camından dışarıya üflüyorlar. Karşı yolda bulunan evlerin birinden kr…
Size şunu net söyleyebilirim ki hayatımdaki insanlara karşılaştığım iyi kötü bazı olaylar hakkında fikirlerini söylemelerini istedim. Bunu uzun bir süre devam ettirdim. Düşüncelerini söze aktarmalarından pek hoşnut olduğumu gösteren hareketlerde, yaklaşımlarda bulundum. Zaman ilerledikçe sanki onların her sözüne muhtaçmışım gibi algılamaya başladılar ve artık '' ben söyledim, beni dinlemedin, ben dedim '' gibi telaffuzları çok duymaya başladım. Niyetim fikirlerine önem veriyormuş gibi görünmekti. Günler, ayları, aylar yılları t…
Bir Franz Kafka olamasam da kendi yağında kavuran biriyim. Seni de kızgın yağın hiddetinden koruyorum. Söze nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Henüz dünyanın bana sunacağı güzelliklerin varlığından habersizdim. Yaşam sürdüğüm yerlerde mutlu olmamı sağlayacak hiçbir çıkarımlar yoktu. Dalgaların kayaları yonttuğu sahile insanların olmadığı vakitlerde inip yürüyüşler yapardım. Ziyadesiyle görüştüğümüz o soğuk kış gününün akşamında gözlerinin kıyısında biriken yaşların donmuş hallerine hayranlıkla seyrettiğimde gülümsemiştin. Kırılmıştı yaşlar ve mu…
Fotoğrafın alındığı profil Bizler çok insaflı ve vicdanlı bir toplum olduğumuz için her hadise karşısında eriyip bükülüyoruz. Kolay aldanıyor hemen kanıyoruz. Bizi kandırmak sanıldığının aksine çok zordur fakat mesele vicdan ve inanç olunca yelkenler suya iniyor ve boğulmayı göze alarak hiçbir değerimize dokunulmasına izin vermiyoruz. Çırpınmışız, boğulmuşuz pek mesele edilecek şey değil, değerlerimize dokunulmasın yeter... Güçlü bir yanımız olmasına karşılık zayıf iradeye sahibiz; mesela sorgulamıyoruz. Her şeyi olduğu gibi kabul ediyoruz. So…
Profil Biraz yorgun daha çok kızgınım. Belirli zaman periyotlarında karşılaştığım ve tepkisel olarak gösterdiğim davranışlar benim aslında bazı hadiseler karşısında fevri ve olabildiğine sabırsız olduğumu anlamamı sağladı. Uzun süredir farkında olmadığım bu davranışlar silsilesi elimdekilerini yitirmeme sebebiyet veriyormuş. Ziyadesiyle büyük lokmalar halinde değil de küçük parçalar halinde dökülüyormuşum. Farkına vardığım an çılgına döndüm diyebilirim. Elleriml…