İnsanlık olarak çok kirlenmiş vaziyetteyiz. Gün geçmiyor ki insanlık onuruna zede vurmayacak bir meseleyle güne uyanmayalım. Nereden başlayacağımı da bilmiyorum. Olaylara hangi pencereden bakarsak bakalım, bir tiksinti bir mide bulantısı hakim olmuş vaziyette. Güzel şeyler düşünmek ve gerçekleştirmek istedikçe sanki bu suçmuş gibi ve yaşananlara karşısında sessiz kalmışız da cezalandırmak için gözlerimizin önüne devamlı geliyor. Gamsız olup yaşananlara sırt çevirmek pekala herkesin isteyeceği bir şeydir ama gelin görün ki bazen bu durum bizler…
Birkaç gündür internet üzerinden kitap siparişi vermek için araştırmalar yapıyorum. Üzerinde durduğum '' felsefe ve psikoloji '' alanındaki kitapları daha ucuza nereden alırım diye günlerdir bir oraya bir buraya bakıyorum. Memleketin meselelerini göz önüne getirince kitapların ucuzlayacak hali olmadığını anlayabiliyorum ancak en azından bu kadar fahiş fiyatlarla raflarda olmaması gerektiğini savunuyorum. Kitap okunanın insanları bir nebze kendi iç dünyalarına döndürdüğü ve gelişimlerini daha sağlıklı bir düzeye çıkardığını bili…
Yaşamın çetrefilli olduğu konusunda ayrıma düşmeyeceğimiz kesindir. Konumuzun dışında kalan '' ağzında gümüş kaşıkla '' doğanlar kısmını dile getirmemeyi düşünüyorum. Bütün kalabilmenin zorlayıcı yanlarından birisi de '' öze '' iltica edilmesidir. Toplumun her bir ferdi yapısı gereği olayları '' hep '' aynı pencereden bakamayacağından dolayı , zorlayıcı tarafı hepimiz için farklı anlamlar içerir. Temel düzeyi sarsıcı olan '' bilinç '' sahibi kişilerin çoğunluğu toplum yap…
Fotoğrafın alındığı profil Kırıp dökmeler nedendir? Niyedir insanların hayatlarına girildiğinde bir enkaza dayalı eylemlere girişilir? Teması '' yaşam '' olan bu döngüyü niye tersine çevirmenin daha makul ve olması gereken bir tutum gibi sergileniyor? Bizler doğumdan sonra yaşamın o mucizevi çizgisinin üzerinde hayatta kalma yarışına katılmış birer yarışçılarız. Henüz emekleme dönemlerinde çizginin dışında hareket ediyor olmalarımız pekala hoş karşılanmıştır.…
Hep bir isyan etme durumu içerisinde olmamın bana kattığı zararları dile getirmek istediğimde nedense içimi bir ateş sarıyor. Boğazımda bir yanma, karın boşluğumda daha önce yaşamadığım tuhaf sancılar nüksediyor. Vücudum kendi alanına o kadar bağlı kalmış olmalı ki herhangi bir değişim düşüncesinde reaksiyonlar göstermeye başlıyor. Kendimi bu bakımdan çok ihmalkar ettiğim doğrudur. Bunu nasıl yaptığımı inanın bilmiyorum. Yüzeysel şeylerin akıbetine kapıldığımdan ötürü olduğu kanısındayım; yine söylemek isterim ki, bilmiyorum. Bilinçsiz bir dav…
Kabul edemediğim şeylerden bir tanesi de '' İngilizcenin '' zorlu dil olarak kabul gösterilmeye çalışıyor olmasıdır. Bizler kendi anadilimizin derinliğinde kaybolmayı bir lüks ve gereksinim görmemiz gerekirken, dilimizin resmiyetini göz ardı ederek başka ülkenin anadilini kendi has ve öz dilimizin önüne koyularak biat edilmesi sağlanmaktadır. İnsan, anadiliyle insandır. Başka milletlerin dilinin bilmesi bir başka insan olmasına vesile olabilir fakat özünü ve hassasiyetini bilmediği anadilinin ötesinde benimsediği hangi dil olur…
Bunun büyük bir değişim olacağını hepimiz bir şekilde tahmin edebiliyoruz. Biraz geriye gittiğimizde BOP olaylarının patlak verdiğini ve bunun ülkemiz üzerinde büyük tesir oluşturduğunu hatırlamaktayız. Dünyanın kuruluşunda yer alan bir milletmişiz gibi sevinmeler, gururlanmalar ayyuka çıkmış ve hatta haber kanalları haftalarca üzerinde durmuştu. Kendi coğrafyamızın ötesinde başka coğrafyanın hakimiyetine hak sahibi olduk düşüncesi insanlarımızı güç zehirlenmesine bulamıştı. Sonra biraz ileriye gittiğimiz de ülkemizde olaylar oldu. Bunlar gene…