muhtelif duygular;
Günümüz dünyası düşüncelerin öneminden kopartılmış vaziyettedir. Zihnin harmanladığı ve zamanın da süreç olarak yardımcı olduğu bu anlayış türünden hızla uzaklaştırılmış durumdadır. İleriye atılması istenilen adımların yere mıhlandığından habersiz olanlar mesafeleri kat ettiklerini sanırlar. Muhtelif duyguların hışmına uğradıklarından da bihaberdirler.
Muhtelif duyguların izdihamından nasıl habersiz kalabilirler?
- Dış etkenlerin görkemine veya ihtişamına bağımlı kaldıklarından
- Kendilerini yeşertip büyütecek atılımların ( düşüncelerin ) uzağında, düşünceyi zahmet olarak gördüklerinden
- Çevrelerinde gerçekleşen hadiselere kulak tıkanmasından ve empati sezgilerinin duygudan yoksun kişilerde hissetmeye çalışmalarından
- Kendi olurlarının, kalitelerinin nasıl bir alanda boy gösterdiğini merak etmekten ziyade, başkalarının söylemlerine kanarak yeni imaj arayışına büründüklerinden
- Özü ve sadeliği temsil eden benliği, ben merkezli insanların yörüngelerine teslim ettiklerinden
....
bu sıralamayı çoğaltabilirim fakat insanın derinliğini kaybettiğinde bu denli çaresizliğe şahit olunca hüzünlenmeden edemiyorum.
Olduğu gibi sevmenin ve kabul etmenin zorlayıcı yanını bilenler ne demek istediğimi anlayacaklardır. Zira insan özüyle bağını koparmadığı sürece olduğu gibi sevmenin ve kabul etmenin elzemini bilirler.
Düşüncenin, adımların değerli iz bırakmasına yol açacağına inananlardanım. Düşünceler potansiyellerimizi keşfetme yolculuğudur. Kimsenin düşüncesine saygı veya hürmet gösterilmemelidir. Değerli olan insanın kendisidir. Olası bir düşünceye sunulan saygı veya hürmet o düşüncenin derinlerinde kişiyi hüsrana uğratacak hadiseler saklı olabilir. İnsanın kendi düşüncelerinde boğulması ve alacağı darbelerden nasıl ayakta durabileceğini kendisine ispatlamalıdır.
Düşüncelerine önem verenlerin dış etkenlerin hiçbir söylemlerine ihtiyaç duymadıklarına tanık olmuşsunuzdur. Bunun tam tersi durumlar ise kişileri ruhsal acılara mahkum bırakır. O sebeptendir ki başkalarının onaylarına, söylemlerine ve de takdirlerine ihtiyaç duyarlar.
Düşünce sizinle şekillendiğinde yeni bir anlayış, bakış veya vizyon elbisesini üzerinize geçirildiğini hissedersiniz. Şeffaftır fakat bilirsiniz ki tatlı ağırlığı ruhunuzda ve özünüzdedir.
Diğer tarafa yöneldiğimizde terk edilmiş öz ve ruh görmekteyizdir. Fark ettiyseniz üzerlerine geçirdikleri şeyler uzuvlarını eksikmiş ve eksik yanlarının arayışını yine kendileri gibi eksik yanlarından habersiz insanlardan bekliyorlar.
Yorumlar
Yorum Gönder