Bir gece başımı yastığa koyduğumda belirgin yüz siluetini andıran çehre görmüş gibi oldum. Eve geç gelmiş ve işten dolayı yorgun kalmıştım. '' Yorgunluktan '' deyip geçiştirdim. Sonra ki akşam da aynı yorgunluğa sahip olduğum vakit, tam da uyuyacağım sırada belirdi, bu kez gülümsüyordu. Ürperdim. Gözlerimi sıktım, '' ne oluyor! '' dedim. Halüsinasyon görüyorum diye geçiştirdim. Hep yorgunluktan dedim. Kendimi kandırmalıydım. Sabaha uyandığımda gece gördüğüm siluet bir türlü gözümün önünde gitmiyordu. İşte fazla…
Hasbelkader yaşadığımız coğrafyada kendimize vereceğimiz bir ödül ne diye sorup durduğumda, küçük mutlulukların dışında pek bir şey olmadığını görüyorum. Küçük mutlulukların, büyük mutluluklardan daha geniş yer kapladığını hepimiz biliyoruz ama bir de bunun avında olanlar var. Bize ait olduğunu, bizde yaşam süreceğine inandığımız soyut veya somut ne varsa bir şekilde diğer insanların radarına girerek tarumara maruz bırakılıyoruz. Nazar niyeti taşıyan gözleri de haset bakışlarla ortaya sunduğumuz ya da sunmaktan kaçındığımız o küçük değerleri b…
İç kargaşadan muaf tutulan zihin, kendi çapında her düşünceyi, anlayışı üstünlük olarak algılamaya başlar. Netice itibari ile aldanmaya meyilli insan, kendi imtihanında da kolaylığa aldanır. Çabanın karşılığı yorgunlukta gizlidir. Başkalarının emeklerine(çabalarına) müdahale etmekle sınırlandırılan bir hayat imtiyazdan uzaktır. Üç farklı konuya değinerek kendimize bir düşünce yolu açmış bulunuyoruz. Şimdi hepsini yorumlamaya başlayalım. Sizler de katkılarınızı sunabilirsiniz, sonuçta burası paylaşım yeridir. İç kargaşa dediğimiz terim, anl…
Konuya değinmeden önce insanların içlerini ateşleyen o motivasyonları unutmanızı rica ediyorum. Size motivasyon değil, ayakta durmak için gerekli dirençleri sunmaya çalışacağım. Umarım etkili ve faydalı olabilirim. İnsanın yaşam için anlam arayışına girmesi kişiye inanılmaz özgürlükler tanıyacaktır. Tersi durumda hareket edenler, olduğu gibi yaşayanlar hayatın sunacağı zorlayıcı sınavlardan geçemeyeceklerdir. Mücadeleye çekilmeyen bir hayat, saygınlığı hak etmeyecektir. Saygınlık yere sağlam basmamızda, kendimizi beslememizde ve en öneml…
Ortaokul zamanlarında çakır gibi çocukluk geçiriyorduk. Horozlanmada üzerimize yoktu, tut deseler köpekten önce koşardık. Dünyamızda güzel ve etkili olan davranışlar, dışarıdan bakanlar için çılgınlık ve olabildiğine gereksiz görünebilirdi. Haklı olabilirlerdi. Fakat hayatı biz yaşıyorduk. Cuma günü sabahçıydık. Okuldan kaçmak için arkadaşlarla bir araya geldik ve 5 kişi kaçmaya karar verdik. Yola koyulduk. Şimdilerde düzinelerce saçma sapan binaların olduğu o yollar yeşilliklerden geçilmiyordu. Yılanlarla, sincaplarla ve tilkilerle karşılaş…
Kırıldım, Orta yerden. Bakma kanadığıma, andığım birçok hadise var gizlediğim, sahneye davet etmediğim. Şahsiyet meselesinden söz ettiğinde, Canlı yayınlarda son dakika olarak geçiyordu vahşetin! Bilemezdim bilinmeyeni olacağımı. Kırgın değilim, dargın hiç değilim. Gözünde hiçken önemi arz eder mi muradımın? Gözlerin arar mı artık beni? Sevgi şecaat ister demişti. Yanına yaklaşılması zor bir kelimeyle dile getirdiği sevginin tanımı, yüreksizliğiyle tanımsız kaldı. Bana bakmayın, Ben kanarım, arada anarım, bazen de solarım. K…
Yeter'in babası, kollarını sıvazladı. '' İleriye gitme, ben konuşurum '' dedi. Amcaoğlu aldırış etmedi. Yaşlı adamın adımlarını hızlandırdığını görünce peşine takıldı. Yanına geldiğinde onu geçmek için mini bir yarışa girişti. Yaşlı adamı geçemiyordu. '' Bu ne aceledir, hey! '' Yaşlı adam yoluna devam etti. Amcaoğlu, adamın eşine zarar vereceğini düşündü. Yaşlı adam sıvazladığı kıyafet bileğine düşünce tekrar sıvazladı. Dağın yamacına vardıklarında Yeter'in ağabeyine hararetle bir şeyler anlattığına …