Kayıtlar

Ocak, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kelime Oyunu 124

Resim
Blog Forum   sayfasının KELİME OYUNU   serisinin 124 bölümünde yer alan kelimelerden (   Ateş, Kas, Merdiven, Kuru, Derin ) bu hafta şiir olarak karşınıza geldim. Katılımlarınızı bekliyorum :) Deruni  Sanırım bahardı adına şiirler yazdığım mevsim Harfleri mısralara sıraladım Anlamları kalbine yolladım Kuru yapraklar seni mırıldadı Gönüllerine ateş düşmüş şairler gibiyim Dumanların sardığı şehirlerde boğulurum Ne yana gideceğimi bilmem Bir fısıltıyla yollara koyuldum Adressiz yolların müdavimi oldum Sonra kendimi adının sıcaklığına,  anılarımızın heyecanına sığınırken buldum Zirvelere düşen yağmurlar, Dağın eteklerine yolculuklara çıkarlar Damlalar göçebe kuşlar gibi havzada toplanırlar Kuru sevgiler, derin liğimize düşerler Gözlerini süsleyen kirpiklerin her açılıp kapandığında gönül mahzeninden hatırlar merdiven lere çıkartılır ve deruni hallerle çocukluğuna sarılırdı.    ---

Kırma zincirlerini

Ben buraya aitim. Buradan dışarı çıkmamalıyım. Düşüncelerimi, gözlerimdeki heyecanı, parıltıyı kimselere anlatmamalıyım. Bir şeylerin peşinden giderken temkinli adımlarla ilerlemeliyim. Pata küte, bodoslama gitmemeliyim. Bak gittiğinde nelerle karşılaştığını sadece sen biliyorsun. Gece başını yastığa koyduğunda zamanı geri almayı nasıl da istiyorsun, değil mi? Değer mi peki? Onca şeyin peşinde sevinç naralarıyla ilerlemek pekala güzel gelse de sonra? Söyler misin sonrasında ne oluyor? İçine kapanıp tenhalarına uğramıyor musun? Hani kimselerin haberi olmadığı, senin de tam manasıyla bilmediğin o izbe yerlere... Yapma, kırmaya çalışma zincirlerini. Ayaklarının bastığı yerler senin alanındır. Sınırların ötesindekilerin dünyalarına aldanma. Dünyalarına doğan güneşin güzelliği yada ihtişamı seni cezbetmesin.  Her yaşam kendi alanına bağlıdır. Bağı koparmaya çalışma! Sırt dönme bildiklerine, yaşadıklarına ve taşıdıklarına. Sevincin ya da acının sebep olduğu yaşlar, başkalarının dünyaları...

Acı, sevgi ve huzura komşudur

Resim
Dünya üzerinde yaşanan olayların bir sonucu olmalıdır. Bu sonuca ulaşmamız için insanlık olarak doğru durmalı, eğri konuşmamalı, yanlış tarafa dönmemeliyiz. Üstesinden gelmemiz gereken konuların başında bunlar geliyor diyebilirim. Yaşam bizim için uyanıp, telaşla koşturup sonra yorgun argın yatağa girmek değildir.  Hayat içerisinde ince ayrıntıları olan ve insana büyük deneyimler kazandıran bir gerçekliktir. Bizler bunlardan uzak kaldığımız ya da farkına varmadığımız müddetçe dünya üzerinde yaşananları anlamamız güçleşecektir. Yaşam sürdüğümüz coğrafyalar üzerinde  yıkımlar, yangınlar, savaşlar ve benzeri şeylerin her birisi toplumlara yani insanlığa büyük dersler sunmaktadır. Yakalayabilsek hani şu yaşananların '' nedenlerini '' işte o vakitten sonra dünyaya bakışımız değişecektir. Bir grup insan topluluğu, milyarları bulan insanları ne yöne dönmelerini sağlamakla kalmıyor, tercih ve yaşam standartlarını istedikleri gibi değiştirebiliyorlar.  Hangi insanın '' t...

Uzun yolculuklar

Resim
Hep olsun, çok olsun, benim olsun diye her şeyin açgözlülüğünü çeken bizlerin bitmek bilmez ihtiraslarımızla aslında bünyemizi hazin bir yenilgiye sürüklediğimizin farkına ne zaman varacağız?  O kadar uzağız ki bu da kendimizi bilmememizin neticelerinden biridir. Aslında neticelerin en büyüğüdür. İnsan aynaya baktığında gördüğü sima karşısında içe bir yolculuk yapamadığında gönlü sıcak tutması mümkün müdür? Ellerimizi isteklerimiz ve arzularımız için önde tuttuğumuzdan ötürü hanemizdeki cevherden habersiziz. Bir dönebilsek, bir görebilsek ve yaklaşıp sıkıca sarılabilsek... Uzun yolculuklarda başımızı pencereye yaslayıp nasıl da geçmiş ve gelecek yolculuğuna sürükleniyoruz. Bir zamanlar içimize dert olup sonra da unuttuğumuz o anılar damla damla gözlerimize dokunur. Bizi yaralayan, örseleyen ne varsa kan kayıplarına rağmen bir ah demediğimizi biliriz. Bu gibi canımızı yaralayan anılara göğü seyrettiririz. Çünkü biliriz ki şeritli yola baktığımızda gözlerimize batacak binlerce parçam...