Alışma huyuna sahip;

Alışma huyuna sahip insanların kahredici bir huzursuzlukları vardır. Kendilerine sunulan veya yapılan şeylerin '' güzel ya da iyi '' geldiğini anladıklarında bunun mahcubiyetini taşımaktan mahrumdurlar. Çıkarcı insanın bir başka hali diyebilirim. 

Genelde alışmaya meyilli olduklarından ötürü şayet hayatlarında birileri varsa onları bu düzlemde yıpratmakla kalmaz, kendilerinden tiksindirmekten geri kalmazlar. Merhamet ve vicdan sahibi insanlar bunları hayatlarında tuttukları müddetçe zehirlenmeye müsaitlerdir. Bu da bir alışma durumudur... 

Yanlışı, hatası olanlara gösterilen toleranslar sınırlı olmalıdır. Karşıdaki insanın '' sizin '' davranışlarınız ve söylemlerinizle kendilerini ne konumda gördüklerini anlamaları sağlanmalıdır. Şayet sağlanmazsa vahametlerini yıkmaya devam ederler. Çünkü o kişilerin karşılarındaki insanların '' kendilerine '' yaptıkları şeyin bir merhamet veya vicdan süzgecinden geçtiğini düşünmezler. Kendilerine yapılanları '' yapılması '' gereken şeyler olduğu konusunda inançlarını diri tutarlar. İlerleyen sürede yapılanların azaldığını gördüklerinde '' karşı '' çıkışlara başlarlar. Hakaretlere uzanan sözcükleri dilleriyle kusarlar. Bu söylemler içlerindeki zehirlerin dışarıya dökülmesidir.

Onlarla baş etmenin en kolay yolu; sizin sayenizde alıştıkları şeylerin önünü bir anda kesmektedir. Kılıç misali tek darbeyle aradaki halatın ip bağlarını koparmaktır. Bu hamle yapılacağı sırada merhamet ve vicdan sahne almak isteyecektir. Arkaya almaya başarılırsa kimse sizlerin sağlayacağı '' alışkanlıkların '' bağımlısı olmak istemeyecektir. 

Ancak müsamaha gösterir ve gönülleri kırılmasın düşüncelerine girer ve bu darbeyi atmaktan geri durursanız bilin ki manipüle edilerek sizi de '' kendi alışkanlıkları arasına '' almışlardır demektir.

İnsanlar verdiği kararların net ve gerçekçi olmasını istiyorlarsa akıl süzgeçlerinden '' acaba ''  kelimesinin seyircisi olmamaya dikkat etmelidir.

Sizin işin içinden çıkamayışınız o kişinin ya da kişilerin '' alışma '' huylarının bir dalı olmuş olmanızdan kaynaklanmıştır. 


Yaptığınız şeyin sadece o kişiye güzel geldiğini düşünerek yaptığınız şeyler, karşınızdaki insanın iradesine ve karakterine henüz terk etmediyse bunun değerli şey olduğunu bilerek sevgilerini, saygılarını sunarlar. Tersi durumlarda ise hüzün ve kahır, o kişi ya da kişilerle sürdürdüğünüz dönem boyunca ömrünüzü tüketecektir... 


Yorumlar

  1. Çok doğru gerçekten. İnsanlarla belli mesafeyi korumadıkça insanlar daha fazla şey istemeye ya da hayatına karışmaya devam ediyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dostoyevski dediği gibi '' ... aşağılık insanoğlu her şeye alışır!"

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİM ETKİNLİĞİ

Kelime Oyunu 124

kimseler duymadı