Kadın ile erkeğin yaşamda edindikleri roller birbirlerinden farklıdır. Toplumun refahı ve ileriye götürülmesi erkek ile kadının birlikteliklerinden geçer. Kadının hiçbir alanda erkekten üstün olmadığını bilmeliyiz. Gayemiz olan hayat biz insanlara türlü zorluklar çektirerek gelişim sağlamamıza imkanlar sunar.
Televizyonun hayatımıza girmesiyle temeli sağlam aile anlayışları yıkılmaya başladı. Buna hepimiz şahidizdir. Sağlıklı birlikteliklere ve güçlü aile bağlarına sahip insanların sayısı azdır. Var olanlar da şanslı konumundadır. Sözünü ettiğimiz ailelerin güçlü bağlarında eşitlik yoktur. Konum vardır, rütbe vardır. Herkes yerini bilir.
Günümüze uzandığımızda eşitlik ve üstünlük kavgasının sonuçlarını çocuklar çekmektedir. Farkındasınızdır birçok genç ailesinden uzak kalmak için türlü yolları deniyorlar. Çünkü bağ yitirildi. Eşitliğin olduğu yerde sağlıklı nesil olmaz. Çok övünülen Batı ülkelerine bakıldığında aile bağlarının aynı bizler gibi yıkıldığına şahit olacaksınız. Doğu ülkeleri daha baskıcı ve otoriter tablo çizerken yakın zamanla birlikte dünyanın gidişatına onlarda ayak uydurmaya başladılar.
Erkek güç ve savunma ve de güven konumundadır. Kadın da gücün ve savunmanın destekleyicisi olmalıdır.
Erkek güçlüyse ben de güçlü olacağım derseniz ki bu güç tanımı nedir merak etmiyor değilim?
Yere sağlam basmak, kariyer hedefinde ilerlemek, iyi para kazanmak ve konum sahibi olmaksa bu sizin için yıpratıcı bir durumdur. Kazanımlarınız sizi olabildiğine güçlü ve sağlam yapacaktır fakat nesil olarak ardınızdan sağlam bir emanet bırakmayacaksınızdır.
Güç tanımı bu ise saygıda kusur etmeyiz ama sınırlı olması gerekir. Sınırını bilmeyenlerle hiçbir erkek yuva kurmaya yaklaşmaz. Çünkü bu konuma erişmiş kadınlar hali hazırda erkek anlayışına sahip olurlar. Lider vasıflı olurlar ve çarkın dönüşüne engel olur.
Bu gibi kadınlar başarılı erkeklerin karşılarına başarılarını sunduklarında hiyerarşi oluşur. Erkek için kadının başarısı önemli değildir sonuç itibariyle kadının bir güvenceye ve savunmaya ihtiyaç duyduğunu bilir. Kadın ise bunu anlamak ve özümsemek yerine kendini üstün görmeye ve kimseye ihtiyaç duymamaya sürdürür.
Erkek sağlayıcıdır. Bir şeyler sunar ve bununla bir yol çizilir. Kadın destekçidir. Yukarıda verdiğim örnekteki kadınlar pekâlâ basit anlayışlı erkeklerle hayatlarını idame ettirler ki bu da en tehlikelisidir. Çünkü hayatlarındaki erkeği manipülasyona maruz bırakılar ve güçlü anlayışını kendilerine empoze ettirirler. Erkeğin doğasında güç ve lider vasfı yoksa ordunun en zayıf halkası olarak kendini açığa çıkartır. Burada lider vasfını açmamızda fayda görüyorum. Koruyup kollayan, güven ve sağlayıcılık sunan, saygının her safhasını hayatlarında tutandır.
Diğer tarafta maskülen erkekten uzak bir kişiyle birliktelik yaşayan lider vasıflı kadın dünyaya getireceği çocuk(lar) babanda alacağı bir şey olmayacağı için annenin dış görünüşünü ve davranışını benimseyeceklerdir.
Diyelim ki kızları oldu. Anneyi örnek alan kız, bir sonra ki neslin kendileri tarafından yitirilmesini sağlayacaktır. Bağ ve birliktelikten uzak '' onay '' beklentisiyle hayatlarını sürdüreceklerdir.
Erkeğin üstünlüğü anlaşıldığında sağlıklı neslin yaşamı hızla yükselecektir.
Burada erkeği üstün görmek haşa Allah gibi algılamak değildir.
- Erkek kim oluyor ki, biz daha üstünüz? - gibi çıkışlar yaptığınızda bir kız olarak ağabeyinizin veya babanızın güvenine ve sıcaklığına her daim ihtiyaç duymaz mısınız? diye sormadan edemeyeceğim.
Milyonlarca erkeğin bir arada yaşadığı coğrafyada beş on kişinin yaptığı yanlışı tüm erkekleri kapsayacak şekilde kötü yorumlamak neye hizmettir?
Aşağıda belirteceğim gibi kadının seçiminden meydana gelen hadiseler birçok erkeğin kadından, kadının erkekten uzak durmasına neden olacaktır. Kadınların beklentiye girişleriyle erkeklerinki bir değildir. Kadın seçicidir. Kadın bir erkeğin hayatına girmesine izin verendir. Haliyle kadınlar kriter olarak seçtikleri vasfa sahip erkekleri bulmak için hayatlarına erkekleri alırlar ve sonrasında hüsrana uğrarlar. Erkekler de bu zaman zarfında saygın bir kadın arayışına girmezler. Çünkü hayatlarına davet edecek kadınların fazlalığına şahit oldukları an kendilerine dönecek ve gelişimlerini sağlama adına ekonomik güce ulaşmak için kolları sıvazlayacaklardır. Bu gibi erkekler, birçok erkekten istediğini bulamayan kadınların radarına girerler ama gelişim gösteren erkekler tarafından kabul edilmezler.
İnanın günümüzde evliliğe istek duyanlar kadınlardır. Çünkü hayatlarına aldıkları erkeklerden istediklerini bulamadıklarından ötürü yılgınlığa dönmüş durumdalar. Tabii işin istisnai tarafı da var. Ancak her kadın güçlü ve konum sahibi bir erkekle hayat sürmek ister. Güçlü konumuna ulaşmış erkek arayışında olup ama her defasında yıkılan kadın sonunda kendini evliliğe adamaya başlar. Evlendiği insanlarla iyi veya kötü bir şekilde yaşamaya başlar. Sığınacak kimseleri olmayan kadınlar evliliklerinde kırıcı, örseleyici, can yakan hadiseleri '' kabullenmeye '' başlarlar.
Kadınlar lider olamaz. Kadınlar destekleyicidir. Kadın, erkeğin başarısında pay sahibi olmak için çabalamaz. Erkeğinin zor anında yanında olur, ayağa kalkmasını sağlar ve yılmaması ve de güçsüz düşmemesi için kollarının altında belirir. Erkek böyle kadınları gerçekten severler. Hem de çok.
Liderlik vasfına erişemeyen erkekler toplumun gidişatını kötüye sürükleyecektir. Günümüz gençlerini örnek olarak alabiliriz. Kız olsun, erkek olsun başlarında bir gücün olmadığını biliyorlar. Eşitlik adı altında sürdürülen hayatta yer ve rütbe bilmemelerinden ötürü far gören tavşan gibi şaşkınlık içinde kalıyorlar.
Bir şey daha gece eve giren hırsıza kocasından önce müdahale eden bir kadın var mıdır?
İnsanlık için utanç vericidir bir kadının herhangi bir sebepten dolayı öldürülmesi. Bunun önüne geçilemiyor. Tüm dünya ülkelerinde yaşanan bir durumdur. Bizim sınırlarımız içerisinde olan bir hadise değildir. Erkeklerin tümünü aynı kefeye koyarak güvenilmez olduklarını söylüyorsunuz. Bir tarafta haklısınız fakat kadınlar da seçimlerinin sonuçlarını görüyorlar.
saf ve duygusal bağlılığından kopmayan kadınlar karşı cinsle birliktelik yaşamazlar. Karşıt bir tavır sergileyecek kişilere yönelirler ve sonucu da televizyonlarda görünüyor. Bu her erkeğin yapacağı şey değildir. Obsesif insanlara bulaşmanın sonucu diyebiliriz. Her yanlışa, hataya - bir daha yapmaz - gibi yaklaşım sunarsanız sonunda hayatınızla ödeyebilirsiniz. Yoğun duyguya kapılmamaya itina edilmelidir.
Şöyle düşünelim;
Kendini bilen bir erkeğin sorunlu bir kadınla uzun süreli birlikteliğe girişmeyeceği bilinir. Aynı şekilde kendini bilen kadın sorunlu erkekle uzun süreli bir birlikteliğe girişir mi? Evet.
Nedenini size söyleyeyim; fark edilmek isteniyor. Bu sorunlu bilinen erkeklerde kadınları kullanmaya başlıyorlar. Kadın bir süre sonra kişilik bozukluklarına benzer davranışlar sergileyerek erkeği kendi alanına çekmeye çalışır. Israrcılığı ve inatçılığı ne denli yüksekse o denli yıkıma veya şiddete maruz kalması olağandır. Kadın bunu hak ediyor demiyorum, diyemem de. Şiddetin hiçbir türlüsü sağlıklı değildir. Anlatmak istediğim kadın burada seçiminin sonuçlarını görüyor.
Kendini bilen erkeğin, sorunlu erkeklerin alanından çıkan kadınları kabul ederler mi? Hayır.
O yüzdendir kadınlar '' iyi bir erkek yok '' diyor.
Seçimlerinin sonuçlarını her defasında hüsran uğrayarak tanık olan kadın, aklında şekil verdiği gibi tüm erkekleri düşündüğü kalıba yerleştiriyor.
Bugün toplumun bu yönde olmasının sorumlusu kadınlardır. Seçimlerini, yönelimlerini tamamen farklı olmaya, '' ben merkezcilikte '' toplamaya çalıştığı için raydan çıkmıştır. Başarılı kadınlar yalnızdır ve evlenmek istemezler. Evlenenler de kısa süre sonra ayrılırlar.
- Biraz da erkeklerin kadınlar tarafından hayatlarını sonlandırdıklarına değinelim mi?
Tüm zorluklara göğüs geri evlilik için borç harç bulup bir şekilde evleneceği kadının isteklerini yerine getiren erkeği ortada bırakıldığında ne olur? Yüzbinlerce borç ve terk edilişi.
Askerdesin ve vatani görevini yapıyorsun. Nişanlısın. Bir sonraki izinde evleneceksin ve bunun hayalini kuruyorsun. Bazı anlaşılmazlıklar meydana geliyor ve kadın erkeği terk ediyor? Sonra bir kurşun...
Zayıf erkekleri kendilerine bağlayan kadınların, o erkekten istediklerini aldıktan sonra ortada bırakmasının sonucunda bunu hazmedemeyen kişinin intiharı.
bunların hiçbiri haber niteliği taşımıyor.
Kadınların bir iş yaptığını farz edelim ve bu işi yetiştirme adına 6500 kadının öldüğünü hayal eder misiniz? Nasıl ayaklanmalara meydana gelir değil mi?
Dünya kupası için yapılan stadyumlarda 6500 erkek öldü, erkek.
Haber niteliği oldu mu? Hayır.
-
Kadınlar da intihar eder ve inanın o intihar eden kadınların hepsi borderline yani kişilik bozukluğuna sahip kişilerdir. Onlar rahatsızdır. Kadın olsun, erkek olsun kimin hayatındaysa onlara zulüm olurlar.
Erkeklerde kişilik bozukluğuna sahip kişiler kadınlara yakınlık kurmazlar. Kadınlar kontrol edecek bir erkek olarak onları kendilerine yakın görürler.
Velhasıl kadının erkekle eşit olma olasılığı binde sıfırdır.
Sağlıklı bir toplumun ayakta durması için erkeklere destek veren ve güven sunan kadınların olması gerekir.
Saygılar.
Etiketler: deneme