Gün geçmiyor ki
Gün bitmiyor ki rezilliğin timsali olan olaylar eksik olmasın gündemden. Yaşanan rezillikleri ve insanı hayattan soğutan olayları bir sonuca ulaştırmaya çalışmaya fırsatımız olmadan başka sorunların meydana çıkmasını kayıtsızca karşılıyoruz. Haliyle, dışarıdan coğrafyamızı ziyarete gelenler insanların güler yüzlü olduklarını, sıcak ve merhamet besleyici yanlarımızdan söz ederler; amenna insanlık yönünden en vicdanlı toplum olduğumuz bir gerçektir. Fakat içinde bulunduğumuz ve insani yönden değerli gördüğümüz kültürlerimizi, neşemizi, huzurumuzu gün be gün kaybettiğimizden habersizdirler... Eskiden büyük bir resim olan değerlerimiz şimdi taş atılarak çatlamış vaziyettedir. Kırık cam teorisine benzer durumdayız. Dışarıdan kırılmış ve parçalanmış yanlarımıza, yine dışarıda beslenip büyütülen ve Türkiye'nin iç meselelerinde aktör olanlar kırılmış yanlarımıza taş atmaktadırlar. Bir kesimde ellerine taş sıkıştırmaktadırlar.
Bizim değerimiz ise hiçbir zaman olamayacaklar. Değerlerimiz sıcak ve herkese atfedilmeyecek kadar kıymetlidir. Bir kişi ne kadar çok değerinden ikramlar sunarsa ileri dönemlerde değersizliğe dönmesi içten değildir.
İşte sözünü ettiğim şey tam da budur; değersiz...
Bizim gençlerimiz, diğer toplumların gençlerinden olaylara ve de dünyaya daha hakimlerdir. Dünyada genç neslin en fazla olduğu coğrafyaya sahibiz... Bunu bildiklerinden, gençlerin ilerleyişlerini durdurmak için tüm tuşlara basıyorlar. Sosyal medyayı '' kazanç '' olarak sunuyorlar. Kısa yoldan zengin olmaya yatkın olan insanlık, kolaya yöneliyor... Gençleri yanlarına çekiyorlar. Bir bütün halinde sorunları çözmemiz gerekiyor ve bunun için tek eksik gençlerdir...